Translation of "Düşmanın" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Düşmanın" in a sentence and their arabic translations:

Düşmanın yaklaşmasına izin vermeyin.

لا تترك العدو يقترب.

Düşmanın nerede olduğunu düşünmesini istedi.

حتى أصبح جيشه جاهزا.

Ben senin düşmanın değil, dostunum.

انا لست عدوك. انا صديقك.

Mareşal Murat'tan düşmanın kaçmasına izin verecek

المارشال مراد التي كانت ستسمح للعدو بالهروب.

Ve düşmanın önündeki her şeyi yok etti.

مدمّرين كل شيء يقف أمامهم.

Ancak, Bautzen'de düşmanın kanadına düşme planı ters gitti.

لكن خطته للسقوط على جناح العدو في باوتزن باءت بالفشل.

Ve Fransızlar kısa sürede ana düşmanın saflarına ulaştı.

وسرعان ما وصل الإفرنج إلى خط العدو الرئيسي!

Düşmanın sürülmesiyle , Hannibal ve adamları dikkatlerini köye doğru çevirdiler.

مع طرد العدو، وجه حنبعل ورجاله انتباههم نحو القرية

Shevardino'daki bir başka ileri seviye düşmanın ilerlemesini ertelemesi bekleniyor.

كان معقل أمامي آخر في شيفاردينو من المتوقع أن يؤخر تقدم العدو.

Bu sırada, Hannibal hattını sabit tutup, düşmanın ona yaklaşmasını bekliyor.

في هذه الأثناء، أمر حنبعل جنده بالبتشبث بمراكزهم مما سمح للعدو بالقدوم إليه

... düşmanın yerini tespit edip yolunu kesip kesemeyeceği de kesin değildi.

أن يكون الرومان قادرين على تحديد مكان العدو واعتراضه في الوقت المناسب.

Düşmanın şaşırtıcı hamlesine rağmen Roma keşif kolu savaş pozisyonu alıyor hızla.

على الرغم من مفاجأتهم من قبل العدو، تشكلت الطليعة الرومانية للمعركة

Bunun gibi düşmanın tam önünde gerçekleştirilen bir yeniden konuşlandırma yüksek riskliydi

إعادة نشر ضخمة مثل هذا ، الحق في الجبهة من العدو ، وكان عالية المخاطر.

Ben senin en iyi arkadaşın ya da en kötü düşmanın olabilirim.

قد أكون أفضل صديق لك . وقد أكون أسوء عدو لك

Kitbuqa ya düşmanın yaklaştığı haberi geldiği gibi oda İslam ordusuyla buluşmaya gitti.

بمجرد أن وصلت أخبار عن إقتراب العدو إلى كاتبوغا، خرج في مسيرة للقاء الجيش الإسلامي

Sırp şövalyeleri düşmanın yanından geçerek Sigismund'un sağ kanadını birkaç dakika yok ederek

اندفع الفرسان الصرب نحو العدو، مما تسبّب في انهيار الجناح الأيمن لسيغيسموند

Düşmanın avcılarının bazıları geldi ... Bana boş yere ateş ettiler ve beni özlediler,

بعض مناوشي العدو ... أطلقوا النار علي من مسافة قريبة ، واشتاقوا إلي ،

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.

‫من السهل ألا ترى اقتراب عدوها منها.‬ ‫قد تكون هذه أفضل فرصة للبؤة.‬

Başlattı , yavaş yavaş düşmanın sol kanadını sürerek… Avusturya'nın geri çekilmesini kaçınılmaz hale getirmeye yardımcı oldu.

الخاص ، وقادت تدريجياً في الجناح الأيسر للعدو ... مما ساعد على جعل الانسحاب النمساوي أمرًا لا مفر منه.

Macar Kralı başlangıçta, düşmanın Macar topraklarında ilerleyerek Bayezid'in birliklerini yenmeye çalıştığı bir savunma stratejisini tercih etti.

فضّل ملك المجر في البداية استراتيجية دفاعية، وأراد أن يترك بايزيد ينهك