Translation of "Okuma" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Okuma" in a sentence and their arabic translations:

Okuma odasında konuşma.

- لا تتكلم في غرفة المطالعة.
- لا تتكلم في غرفة القراءة.

Bu odada okuma.

- لا تقرأ في هذه القاعة.
- لا تقرأ في تلك الغرفة.

Profesör dahi olsan okuma alışkanlığı --

حتى وإن كنت بروفيسورا،

Buna sadece okuma testleri değil,

ليس فقط الإختبارات والقراءة

O, okuma ve yazma öğretir.

إنها تدرّس القراءة و الكتابة.

- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.

هو معتاد على قراءة الجريدة أثناء الوجبات.

Avrupa ve ABD evrensel okuma yazmaya

وحققت أوروبا والولايات المتحدة محو كلي للأمية

Oğlu üniversite okuma çağına geldiğinde ise

عندما يكون ابنه في سن الكلية

Sonra hızlı okuma, hitabet, ders çalışıyorum

بعدها كنت أدرس القراءة السريعة، وفن الخطابة،

okuma ve matematikte minimum yeterlik seviyesine ulaşamıyor.

لا يجيدون المستوى الأدنى من مهارتي القراءة والحساب.

Avrupalıların yalnızca %15'i okuma yazma biliyordu.

استطاع فقط 15% من الأوروبيين القراءة أو الكتابة.

Fakat o yıllarda kadınlarda okuma yazma oranı

لكن معدل معرفة القراءة والكتابة لدى النساء في تلك السنوات

Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.

لا تتحدى من ليس لديه ما يخسره.

çocuklara her gün okuma yapmak oldukça önemli görünüyor.

القراءة للطفل يومياً تبدو أمر مهم جداً، ايضاً.

Ben okuma alışkanlığı ile ilgili bu vizyonu gördükten sonra

بعدما رأيت هذه الرسالة المرتبطة بعادة القراءة.

Yine bir gün, dinozorlarla ilgili okuma araştırma, çocuklarla tartışıyoruz.

في يوم آخر، نقرأ ونبحث نتناقش مع الأطفال عن الديناصورات.

Ben de tavsiyesine uydum, anlayarak hızlı okuma kursuna katıldım.

وأنا بدوري اتبعت نصيحته، والتحقت بدورة للقراة السريعة بفهم.

Yaklaşık iki ayın sonunda okuma hızım üç katına çıktı

وبعد شهرين تقريبًا، تضاعفت سرعتي في القراءة ثلاثة أضعاف،

"Bunun için de sana tavsiyem bir hızlı okuma kursuna katılman."

"ومن أجل هذا أيضًا نصيحة مني لك أن تلتحق بدورة للقراءة السريعة."

Her gün farklı bir meydan okuma var fakat o okula devam ediyor.

كل يوم لديها تحدي جديد، لكنها في المدرسة.

Sonunda Viking zihniyetiyle ilgili beni etkileyen şey , ölüm karşısındaki meydan okuma değil

ما أدهشني أخيرًا بشأن عقلية الفايكنج ليس التحدي في مواجهة