Translation of "Sesi" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Sesi" in a sentence and their arabic translations:

Sessizliğin sesi.

صوت الصمت.

(Üç vuruş sesi)

3 طرقات

"Kh" sesi örneğin.

صوت "كه" على سبيل المثال.

çıkartma sesi çıkarıyordu.

في كل مرة كنت أحرك فيها قدمي.

Tüm kadınların sesi olmak.

مما جعلهن ينغلقن على أنفسهنّ.

Bir deklanşör sesi ile

ولا بصوت قفل الكاميرا،

Bu da ağaçların sesi.

هذا أيضًا صوت الأشجار.

Utancın sesi beni azarladı,

ثم بصوت العار يوبخني:

Biraz yükseltelim bu sesi

دعونا نرفع هذا الصوت قليلاً

Evet bu karıncaların sesi

نعم يبدو هذا النمل

Kemanın sesi çok tatlı.

صوت الكمان جميل جداً.

O sesi duydun mu?

- هل سمعت ذلك الصوت؟
- أسمعت ذاك الصوت؟

Sami'nin sesi endişeyle doluydu.

كان صوت سامي مليئا بالقلق.

Hedefim genç kadınların sesi olmak.

هدفي هو أن أمنح كل إمرأة شابة صوتا.

Pişen yemeğin... ...şu harika sesi!

‫هذا الصوت الرائع...‬ ‫لطهي الطعام!‬

Bu binaların bir sesi var.

تمتلك هذه المباني صوتًا ونبرةً.

sesi çatallaşıyor ve elleri titriyordu,

تهدج صوته وارتجفت يداه،

şöyle bir siren sesi duyarsak

إذا سمعنا صفارات الإنذار هكذا

Betty'nin tatlı bir sesi var.

- لدى بتي صوت رقيق.
- صوت بتي جميل.

O bir bağırma sesi duydu.

- سمع صرخة.
- سمع صراخاً.

Sami bir silah sesi duydu.

سمع سامي طلقة.

Haklarından başkaları için vazgeçmiş kadınların sesi.

للنساء اللواتي تخلين عن حقوقهن لمصلحة شخص آخر.

Moktor'un sesi o shot bardaklarına dökülüyor,

صوت الموكتور وهو يُصبّ في تلك الأقداح،

Mekandaki herkesin "Moktor!Moktor!" diyen sesi.

أصوات الجميع وهم يغنون "موكتور، موكتور"

Tamam, bir "eee" sesi ver bakalım.

حسناً، قل "إي" براحة.

Sami'nin gerçekten garip bir sesi vardı.

- كان صوت سامي غريبا حقّا.
- كان لدى سامي صوت غريب حقّا.

Sami'nin çok derin bir sesi vardı.

- كان صوت سامي غليظا جدّا.
- كان لدى سامي صوت غليظ جدّا.

J: Tamam. Gördünüz mü? Herkesin sesi iyi.

جاك: حسناَ، أترون؟ إنكم جميعاَ تملكون أصواتاَ جيدة.

Ve Tom bu sesi çıkardığında böyle gözüküyor.

حسناً، هذا ما يبدو عليه الحال عندما يقوم توم بذلك.

Ardından Macar süvarilerinin sesi Sigismund'un dikkatini çekti.

ثم لفت صوت المشاة المجريين انتباه سيغيسموند.

Onun yumuşak ve net bir sesi vardır.

صوتها ناعم و واضح.

Beş kez sesli bir şekilde çıkarırsanız bu sesi

إذا قلت ذلك بصوت عال خمس مرات،

Daha sonrasında sesi kapatıyor dersini anlatmaya devam ediyor

ثم تواصل شرح الدرس الذي تتجاهله

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

رأسان أفضل من رأس واحد.

Birkaç ay sonra Janie'nin sesi Jane gibi gelmemeye başladı.

وبعد عدة شهور، لم تعد جين تشبه جين.

Işık ve sesi kullanarak nöronları aktive edebilir veya durdurabilirsiniz,

يمكنكم باستخدام الضوء والصوت تنشيط أو كبح نشاط الخلايا العصبية،

Bu da demek oluyor ki sadece bu sesi çıkarmak için

هذا يعني أنها احتكت 120 مرة في الثانية

Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.

‫كان الحراس محظوظين،‬ ‫كانت صوت الطلقات كافياً هذه المرة لإخافته.‬

Eğer kimseye dokunamaz ve o bağıran kişinin simit sesi kısılırsa

إذا لم يتمكن من لمس أي شخص وتقلص صوت الخبز من هذا الصراخ