Translation of "Sesini" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Sesini" in a sentence and their arabic translations:

Teknelerin sesini duymuşlar.

‫لقد سمعت أصوات القوارب...‬

Radyonun sesini kız.

أخفض صوت المذياع.

Müziğin sesini aç!

إرفع صوت الموسيقى!

- Sami, Leyla'nın sesini duydu.
- Sami, Leyla'nın sesini işitti.

سمع سامي صوت ليلى.

Çatıdaki yağmurun sesini seviyorum.

أحب صوت الغيث أثناء هطوله علی السقف.

- Kapa çeneni!
- Kes sesini!

- اخرس!
- اصمت!
- اسكت!
- أغلق فمك!

Sadece sesini duymak istedim.

أردت فقط سماع صوتك.

Televizyonun sesini kısabilir misin?

هلّا أخفضت صوت التلفاز؟

Sami, Leyla'nın sesini tanıdı.

تعرّف سامي على صوت ليلى.

- Sami, Leyla'nın sesini hiç tanımadı.
- Sami, Leyla'nın sesini hiç tanımıyordu.

لم يتعرّف سامي بتاتا على صوت ليلى.

Dünya, protestocuların sesini duyabilir miydi?

هل كان العالم سيسمع صرخات المتظاهرين؟

Bu çalgının sesini ilk duyduğumda

عندما سمعت صوت هذه الآلة لأول مرة،

Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.

‫يُصعّب ذلك عليها سماع نداءات الأم.‬

O yüzden kimse sesini çıkaramıyor

لذلك لا يستطيع أحد الكلام

Plajdaki dalgaların sesini duyabiliyor musun?

- هل تسمع ضجيج الأمواج على الشاطئ؟
- أتسمع صوت الأمواج على الشاطئ؟

Sami, Leyla'nın sesini hemen tanıdı.

تعرّف سامي في الحين على صوت ليلى.

Hemşireler telefon açmaz, pilot sesini çıkarmaz,

الممرضة لم تتصل، والطيار لم يتكلم

Peki, bu çocukların sesini nasıl duyacağız?

إذن كيف لنا أن نسمع هؤلاء الأطفال؟

- TV'nin sesini kıs.
- Televizyonun senini kıs.

أخفض صوت التلفاز.

Kiskadee sinek avcısı kuşun sesini taklit ederler.

يحاكي صوت صائد الذباب كاسكيدي

Sesini 200 metreyi aşkın bir alana yayıyor.

‫ناشرًا صوته ‫في نطاق 200 متر.‬‬

Onların sesini duymak için harika bir yol.

كان وسيلة عظيمة لإعطائهم صوت.

Cinsel organına dokun emin ol sesini çıkartmayacaklar

المس أعضائك التناسلية ، تأكد من أنها لن تجعل صوتك

- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.

- إتبع قلبك فحسب.
- اتبع قلبك فحسب.

Himalaya sisindeki bir göçebenin sesini duymuş gibi hissettim.

شعرت وكأنني أستمع إلى غناء شخصٍ تُرددُ جبالُ الهيميلايا صوتَه.

Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.

الثلج أضعف قدرة مصطفى عن سماع خطوات أي شخص.

Sami, silahının sesini susturmak için bir yastık kullandı.

استعمل سامي وسادة لكتم صوت مسدّسه.

Onun mikrofonunu açıyor ve sesini alıyor diğer insanlarda duyuyor

تقوم بتشغيل الميكروفون الخاص بها وتسمع صوتها في الأشخاص الآخرين