Translation of "Konuşurken" in Chinese

Konuşurken kahve içelim.

让我们边喝咖啡边谈。

Lütfen konuşurken sözümü kesme.

我說話的時候請你不要插嘴。

Seninle konuşurken bana bak!

我跟你说话的时候看着我！

Tom'u Mary'yle konuşurken gördük.

我们看见汤姆跟玛丽说话。

O konuşurken dilini ısırıyor.

他说话咬舌。

- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
- İngilizce konuşurken hatalar yapmaktan korkma.

- 讲英语的时候不要怕会不会说错什么。
- 說英語的時候不要怕犯錯。
- 當你說英語的時候不要怕犯錯。

İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkma.

- 讲英语的时候不要怕会不会说错什么。
- 說英語的時候不要怕犯錯。
- 當你說英語的時候不要怕犯錯。

O konuşurken, resimler aklıma geldi.

他说的时候，我脑中浮现出了画面。

İngilizce konuşurken hatalar yapmaktan korkma.

- 讲英语的时候不要怕会不会说错什么。
- 說英語的時候不要怕犯錯。
- 當你說英語的時候不要怕犯錯。

- Bir dahaki sefere onunla konuşurken ona söylerim.
- Bir dahaki sefere onunla konuşurken ona söyleyeceğim.

下次跟他谈话我会告诉他。

Bir kadın seninle konuşurken, gözleriyle ne dediğini dinle.

当一位女性在和你说话，要看着她的眼睛来聆听她的话。

Biri konuşurken saygılı olmalı ve müstehcen şeyler söylememelidir.

开口要有礼貌，不讲下流话。

Beth'in, insanlar konuşurken onların sözünü kesme gibi güçlü alışkanlığı var.

貝絲很喜歡在別人說話的時候插嘴。

Bugünlerde 'sera etkisi' terimi insanlar iklimle ilgili küresel değişikler hakkında konuşurken sık sık kullanılmaktadır.

人们谈到全球气候变化的时候，常常用到“温室效应”这个词。