Examples of using "çalışabilecek" in a sentence and their english translations:
Çalışabilecek insanlar istiyorum.
I want people who are able to work.
- Uzay arazi arabaları, Mars yüzeyinde en az 90 gün dayanacak şekilde dizayn edilmişlerdi. - Roverlar Mars yüzeyinde en az 90 gün çalışabilecek biçimde tasarlandılar.
The rovers were designed to last a minimum of 90 days on the Martian surface.