Translation of "Adamları" in English

0.010 sec.

Examples of using "Adamları" in a sentence and their english translations:

Adamları seviyorum.

I like men.

- Niçin adamları topluyorsunuz?
- Niçin adamları topluyordunuz?

Why were you picking up guys?

Kralın bütün adamları.

- All the king's men.
- All the King's Men.

Komik adamları severim.

I like funny guys.

Bu adamları tanıyorum.

I know these guys.

Bu adamları seviyorum.

I love these guys.

O adamları tanımıyorum.

I don't know those men.

- Şu adamları buraya getir.
- O adamları buraya getir.

Bring those men here.

- O adamları tanıyor musun?
- O adamları biliyor musun?

Do you know those guys?

Bu adamları tanıyor musun?

Do you know these guys?

Bilim adamları analiz etti

Scientists have analyzed

Beni sevmeyen adamları sevmiyorum.

I don't like guys who don't like me.

Tom gibi adamları sevmem.

- I don't like guys like Tom.
- I don't like people like Tom.

Tüm bu adamları tanıyorum.

I know all those guys.

Şu adamları tanıyor musun?

Do you recognize those men?

Ben o adamları öldürmedim.

I didn't kill those guys.

Bilim adamları nanopartiküller kullandı.

The scientists used nanoparticles.

O adamları gerçekten tanımıyorum.

I really don't know those guys.

O adamları gerçekten beğendim.

I really liked those guys.

O adamları tanıyor musun?

Do you know those men?

Bilim adamları veriyi analiz ettiler.

The scientists analyzed the data.

Bu adamları gerçekten sevmiyor musun?

- Do you really not like them?
- Do you really not like those guys?

Bu yüzden bilim adamları hazırlanıyor

So scientists are getting ready,

Bilim adamları birkaç gözlem yapar

scientists make several observations

Bilim adamları bir yörüngeyi haritalandırabilir

scientists can map a trajectory

Tüm bu adamları tanıyor musunuz?

Do you know all these fellows?

Bilim adamları deneyleri üzerinde çalıştı.

The scientists worked on their experiment.

Tom'un konuştuğu adamları tanıyor musun?

Do you know the guys Tom is talking to?

Bilim adamları Mars'ta su buldu.

Scientists have found water on Mars.

Onun bu adamları öldürdüğünü zannetmiyorum.

I don't think he killed those men.

Tom gibi adamları nasıl durdururuz?

How do we stop guys like Tom?

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

Men of ideas were challenging old dogmas.

Bilim adamları gerçeği biliyor gibi görünüyor.

Scientists seem to have known the truth.

Bilim adamları keşfe önemli gözüyle bakıyor.

Scientists regard the discovery as important.

Seçkin bilim adamları arasında huzursuz hissetti.

He felt ill at ease among prominent scholars.

Bilim adamları bunu farklı şekilde yorumluyor.

Scientists interpret it differently.

"Başkanın Tüm Adamları" benim favori filmimdir.

"All the President's Men" is my favorite movie.

[Bilim adamları] bir lazer kullanabileceklerini söyledi. '

[Scientists] said they could use a laser."

Mary Tom'a diğer adamları gördüğünü söyledi.

Mary told Tom she was seeing other guys.

Bilim adamları daha fazla veri istiyor.

The scientists want more data.

Bilim adamları yerçekimi dalgalarını keşfettiklerini açıkladı.

Scientists have announced that they have discovered gravitational waves.

Bilim adamları buluşun önemli olduğunu düşünüyor.

Scientists consider the invention to be important.

Onun adamları sert ve iyi savaştı.

His men fought hard and well.

Onun adamları Mexico City'ye saldırmaya başladı.

His men began their attack on Mexico City.

Harrison'nun adamları düşmanı kovalamaya devam etti.

Harrison's men continued to chase the enemy.

Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı.

Jackson's men began to leave the next morning.

Bilim adamları başarıyla zaman kristalleri oluşturdular.

Scientists have successfully created time crystals.

Bilim adamları yerçekimi dalgaları tespit ettiler.

Scientists have detected gravitational waves.

Bilim adamları çok fazla veri istiyorlar.

The scientists want a lot of data.

Himilco'nun adamları düşman gemisinin bordasına hücum ediyor.

Himilco’s men rush to board the enemy vessels.

Bir sürü adamları var takım mı kuracaklar?

They have a lot of men, are they going to team up?

Memurlar, Ney lakaplıydı 'Yenilmez' ... adamları 'le Rougeaud'u,

Fellow officers nicknamed Ney ‘the Indefatigable’… his men preferred ‘le Rougeaud’, the ruddy,

"Başkanın Tüm Adamları" benim en sevdiğim filmdir.

"All the President's Men" is my favorite film.

Bu komite bilim adamları ve mühendisler içerir.

This committee includes scientists and engineers.

Ancak bilim adamları bu sayının artmasını bekliyor.

But scientists expect that number to go up.

Bilim adamları deneyin işe yarayacağından emin değildi.

The scientists weren't sure if the experiment was going to work.

Mary Tom gibi cimri olan adamları sevmez.

Mary doesn't like men who are stingy like Tom.

Bilim adamları yeni bir deney üzerinde çalışıyor.

The scientists are working on a new experiment.

Gitmeden önce, onun adamları şehri ateşe verdiler.

Before leaving, his men set fire to the city.

Bilim adamları temel olarak fiziksel konularla uğraşırlar.

Scientists deal mainly with physical matters.

Mary tüm popüler adamları partisine davet etti.

Mary invited all the popular guys to her party.

İş adamları sık sık bu restorana gider.

Businessmen often go to this restaurant.

Bilim adamları dış gezegenleri nasıl tespit ediyor?

How do scientists detect exoplanets?

Gnaeus adamları sımsıkı bir savunma pozisyonunda ve kaybetmekteler

Gnaeus’ men are firmly on the back foot and losing ground.

Girdikten sonra, Vlad'ın adamları Osmanlıları sessizce katleder ve

Upon entering, Vlad's men silence the sentries and open the gates wide for the rest of the

, adamları yeniden düzenlediler ve başarılı bir saldırı düzenlediler.

reorganised the men, and led a successful attack.

Bilim adamları keşiflerini bütün ayrıntılarıyla dünyaya bildirmek istediler.

The scientists wanted to make their discoveries known to the world at large.

Bütün bu adamları Tom'un öldürdüğünü mü iddia ediyorsun?

Are you suggesting that Tom killed all those people?

Her bir kıdemli liderin görsel nitelikteki çöp adamları.

of each one of the senior leaders that was going to decide my fate.

Bilim adamları kanser için henüz bir aşı bulmadı.

Scientists haven't found a vaccine for cancer yet.

Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.

- Scientists haven't found a cure for cancer yet.
- Scientists have not found a method yet to cure cancer.

İklim değişikliği bilim adamları beklediğinden daha hızlı oluyor.

Climate change is happening faster than scientists had expected.

- Süt yorgun adamları canlandırır.
- Süt yorgun insanları canlandırır.

Milk invigorates tired men.

Düşmanın sürülmesiyle , Hannibal ve adamları dikkatlerini köye doğru çevirdiler.

With the enemy driven off, Hannibal and his men turn their attention towards the village.

Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.

Scientists are working hard to put an end to AIDS.

Diğer bilim adamları onun dinozorların kayboluşu hakkındaki teorisini tartışıyorlar.

Other scientists are debating his theory about the disappearance of dinosaurs.

Galaksiler bilim adamları tarafından şekil ve görünüşlerine göre sınıflandırılırlar.

Galaxies are classified by scientists according to their shape and appearance.

Başkanın adamları bir kalem oynatmayla ipten alacak gücü vardı.

The President had the power to save the men from execution at the stroke of a pen.

Pek çok büyük bilim adamları saçma şeyler hakkında düşünmüştür.

Many great scientists had thought about absurd things.

Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar.

The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.

Erkekler, kızların hızlı arabalara sahip olan adamları sevdiğine inanırdı.

The boys believed that girls liked guys who owned fast cars.

Bu kesinlikle Himilco'nun adamları arasında ki ani moral çöküşünü açıklıyor

This would certainly explain the sudden collapse of morale amongst Himilco’s men.

Eylül ayında Drake ve adamları Pasifik'e ulaşan ilk İngilizler oldular...

In September Drake and his men became the first Englishmen to reach the Pacific... where

Bilim adamları gökyüzünün mavi olmasıyla ilgili birçok açıklama ileri sürmüştür.

Scientists have come up with many explanations for why the sky is blue.

Bilim adamları dünyanın gıda teminini arttırmak için yeni yöntemler bulacaklar.

Scientists will come up with new methods of increasing the world's food supply.

Bilim adamları, sadece Antarktika'da yaşayan bir uçan penguen kolonisi keşfetti.

Scientists have just discovered a colony of flying penguins living in Antarctica.

Bilim adamları Kuzey kutup bölgesindeki koşulları yakın bir gözlemde tutuyor.

Scientists are keeping a close watch on conditions in the Arctic.

19.yüzyılın bilim adamları güneşin kimyasal reaksiyonlar tarafından desteklendiğine inanmaktadır.

Scientists of the 19th century believed that the Sun was powered by chemical reactions.

6. yüzyılın önemli bilim adamları matematikçileri fizikçileri mimarları hepsi burada bulundu

6th century important scientists mathematicians physicists architects all found here

O kadar mühendisler yazılımcılar çalıştırmış ama dünyanın en iyi adamları ha

so many engineers have hired software developers but the world's best guys huh

Teoriler zaten bu yüzden vardır. Bilim adamları insanlığa hizmet için vardır.

Theories exist for this reason. Scientists exist to serve humanity.

Adamları yorgun ve evden uzaktı ve kampanya sezonunda zaten geç kalmıştı.

His men were weary and far from home, and it was already late in the campaigning season.

Ama aynı zamanda ilk yer olduğu için Christopher Columbus'un adamları yerleştiler

But also because this was the first place where Christopher Columbus’s men settled

Başkanın adamları ipten alacak gücü vardı, bir kalem oynatmaya bakardı iş.

The President had the power to save the men from execution at the stroke of a pen.

Bilim adamları tek boynuzlu atların bir zamanlar Sibirya'da yaşamış olduğunu keşfettiler.

Scientists have discovered that unicorns once lived in Siberia.

Bilim adamları hesaplamalarını yapmak için bir IBM ana çerçeve bilgisayarı kullandı.

The scientists used an IBM mainframe computer to make their calculations.