Translation of "Agresif" in English

0.025 sec.

Examples of using "Agresif" in a sentence and their english translations:

Agresif.

He is aggressive.

agresif olmanız gerekir

aggressive.

Kanserim agresif değil.

My cancer isn't that aggressive.

Yeterince agresif değildim.

I wasn't aggressive enough.

Çok agresif davranıyorsun.

You're being too aggressive.

Agresif olmaya çalışıyorum.

I try to be aggressive.

Daha agresif olmalıydım.

- I should've been more aggressive.
- I should have been more aggressive.

O agresif bir kişidir.

He is an aggressive person.

Tom agresif bir sürücüdür.

Tom is an aggressive driver.

Daha fazla agresif olmalısın.

You need to become more aggressive.

Daha agresif olmak zorundasın.

You've got to be more aggressive.

Gerçekten agresif olmamız gerekiyor.

We need to be really aggressive.

Agresif olmam gerektiğini biliyordum.

I knew I needed to be aggressive.

Suaygırları çok agresif olabiliyorlar.

Hippopotamuses could be very aggressive.

Erkeklerin nasıl daha agresif olduğunu,

how men became more aggressive

Agresif ve çok hızlı olan

Aggressive and lightning-fast,

Tom oldukça agresif, değil mi?

- Tom is pretty aggressive, isn't he?
- Tom is quite aggressive, isn't he?

Bu örümcek inanılmaz derecede agresif.

This spider is incredibly aggressive.

Daha agresif olmam gerektiğini biliyorum.

- I know I should've been more aggressive.
- I know I should have been more aggressive.
- I know that I should've been more aggressive.

Tom çok agresif olduğumu söylüyor.

Tom says I'm too aggressive.

Sence Tom çok agresif mi?

Do you think Tom is too aggressive?

Tom, Mary'nin agresif olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was aggressive.

Sami asla agresif biçimde davranmadı.

Sami never acted out aggressively.

Ben bazen biraz çok agresif olurum.

I get a little too aggressive sometimes.

Agresif bir davranış olarak kabul edilir.

It's considered an aggressive act.

Sami biraz daha agresif olmaya başladı.

Sami started to get a little bit more aggressive.

Hippopotamuslar agresif ve ne yapacağı belli olmaz.

Hippopotamuses are agressive and unpredictable.

Ben mümkün olduğunca agresif olmaya çalışmak istiyorum.

I want to try to be as aggressive as possible.

O kadar agresif ki başkaları ondan kaçınıyor.

He is so aggressive that others avoid him.

Fadıl, ikizlerin daha agresif ve kendine güveneniydi.

Fadil was the more aggressive and assertive of the two twins.

Tom bana daha agresif olmam gerektiğini söyledi.

- Tom told me that I needed to be more aggressive.
- Tom told me I needed to be more aggressive.

Tom'un neden bu kadar agresif olduğunu merak ediyorum.

I wonder why Tom is so aggressive.

O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil.

He is not aggressive enough to succeed in business.

Hiç kimse onun neden bu kadar agresif olduğunu anlamıyor.

No one understands why she's so aggressive.

- Tom çok saldırgan, öyle değil mi?
- Tom çok agresif, değil mi?

Tom is very aggressive, isn't he?

Erdoğan, Atatürk’ün laik yasalarını daha agresif bir şekilde ortadan kaldırmaya başladı.

Erdogan began removing Ataturk’s secular laws more aggressively.

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

And experts say this creeping killer may be aggressive, but it does not regard humans as prey.

- Daha agresif olmaya çalıştım.
- Daha saldırgan olmaya çalıştım.
- Daha atılgan olmaya çalıştım.

I tried to be more aggressive.

Ya da o kişinin agresif bir kişiye dostane bir sesle cevap verdiğini duyduğunuzu.

or you've heard him respond in a friendly voice to an aggressive person.

Gelişmiş bir cephaneye sahip, kâbus gibi bir yaratıktır. Hızlı, agresif ve son derece zehirlidir

with a fearsome reputation and an arsenal honed over centuries. It’s fast, aggressive, and highly venomous,