Translation of "Amcası" in English

0.011 sec.

Examples of using "Amcası" in a sentence and their english translations:

- Amcası tarafından bakılıyor.
- Onunla amcası ilgileniyor.

He is taken care of by his uncle.

Amcası tarafından bakılıyor.

He is taken care of by his uncle.

Amcası İsviçre'de yaşıyor.

Her uncle lives in Switzerland.

- Annemin amcası yumurta kadar keldir.
- Annemin amcası dazlaktır.

My mother's uncle is as bald as an egg.

Otel amcası tarafından çalıştırılmaktadır.

The hotel is run by his uncle.

Onun amcası zengin görünüyordu.

His uncle appeared rich.

O, amcası ile kalıyor.

He's staying with his uncle.

O, amcası ile tanıştı.

She met her uncle.

Tom'un üç amcası var.

Tom has three uncles.

O amcası tarafından yetiştirildi.

He was brought up by his uncle.

Tom amcası tarafından büyütüldü.

Tom was raised by his uncle.

Kendi amcası tarafından tecavüze uğraması

who was raped by her uncles and forced to give birth

Onun amcası ünlü bir doktordur.

Her uncle is a famous doctor.

Onun amcası Londra'da mı kalıyordu?

Was her uncle staying in London?

Amcası insan klonlama gelişimini onayladı.

His uncle approved the development of human cloning.

Yani, bir maymunun amcası olacağım!

- Well, would you look at that!
- Well, I'll be a monkey's uncle!

Tom'un Boston'da üç amcası var.

Tom has three uncles in Boston.

O, dükkânda amcası ile karşılaştı.

She met her uncle at the shop.

Amcası öldüğünde, Mary servete kondu.

When her uncle died, Mary came into fortune.

Tom'un zengin bir amcası var.

Tom has a rich uncle.

Tom'un Mary'nin amcası olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know that Tom was Mary's uncle.
- I didn't know Tom was Mary's uncle.

Tom, Mary'nin amcası, değil mi?

Tom is Mary's uncle, isn't he?

Tom'un amcası çok sayıda koyun besliyor.

Tom's uncle keeps a lot of sheep.

Onun amcası beş yıl önce öldü.

His uncle died five years ago.

Onun bankada çalışan bir amcası var.

She has an uncle who works in a bank.

Tom'un Boston'da çalışan bir amcası var.

Tom has an uncle who works in Boston.

Tom halası ve amcası tarafından getirildi.

Tom was brought up by his aunt and uncle.

Tom'un banker olan bir amcası var.

Tom has an uncle who is a banker.

Tom ve amcası sessizce birlikte yürüdü.

Tom and his uncle walked together in silence.

Tom şu anda amcası için çalışıyor.

Tom works for his uncle now.

Tom'un Mary'nin amcası olduğunu bilmiyor muydunuz?

Didn't you know Tom was Mary's uncle?

Tom'un Mary'nin amcası olduğunu biliyor muydunuz?

Did you know Tom was Mary's uncle?

Onun bir bankada çalışan bir amcası var.

He's got an uncle who works in a bank.

- O, amcası ile tanıştı.
- O, amcasıyla buluştu.

She met her uncle.

Tom Mary'nin babası değildir fakat onun amcası.

Tom isn't Mary's father, but her uncle.

Tom'un kaç teyzesi ve amcası olduğunu bilmiyorum.

I don't know how many aunts and uncles Tom has.

- Tom'un üç amcası var.
- Tom'un üç tane amcası vardır.
- Tom'un üç dayısı var.
- Tom'un üç eniştesi var.

Tom has three uncles.

Çocuk ve amcası masada birbirleriyle karşı karşıya geldi.

The boy and his uncle faced each other across the table.

Onun şu amcası sık sık Amerika'yı ziyaret etti.

- That uncle of his often visited America.
- That uncle of his often visited the United States.

- Sizi Tom'un amcası sanmıştım.
- Sizi Tom'un dayısı sanmıştım.

- I thought that you were Tom's uncle.
- I thought you were Tom's uncle.

Onun o amcası sık sık ABD'yi ziyaret etti.

- That uncle of his often visited America.
- That uncle of his often visited the United States.

Ben bugün onun amcası tarafından bir bayana tanıtılacağını biliyorum.

I know that he will be introduced to a lady by his uncle today.

Onu amcası yetiştirdi, çünkü onun ebeveynleri o gençken ölmüştü.

Because his parents had died when he was young, his uncle brought him up.

Tom'un ona çok para bırakan zengin bir amcası vardı.

Tom had a rich uncle who left him a lot of money.

- Tom'un John adında bir amcası var.
- Tom'un John adında bir dayısı var.

Tom has an uncle named John.

- Ken'in amcasının büyük bir tavuk çiftliği var.
- Ken'in amcası büyük bir tavuk çiftliğine sahip.

Ken's uncle has a big chicken farm.

Henüz bir yaşındayken Roger Miller'ın babası öldü ve hemen ardından annesi hasta oldu, o bu nedenle Oklahoma'daki amcası Erick'le yaşamaya gönderildi.

Roger Miller's father died when he was only one year old and his mother became sick soon after, so he was sent to live with his uncle in Erick, Oklahoma.