Translation of "Atarken" in English

Tom'u evraklarıma göz atarken yakaladım.

I caught Tom going through my papers.

O duvara yumruk atarken elini kırdı.

She broke her hand punching the wall.

Tom'u bir komşusu çığlık atarken duymuş.

A neighbor heard Tom screaming.

Ben, kalbim heyecanla atarken perdenin yükselmesini bekledim.

I waited for the curtain to rise with my heart beating in excitement.

Ferrari'lerle ya da Lamborghini'lerle devriye atarken görmek olağan dışı değil...

Dubais police patrol the streets in Ferraris or Lamborghinis...