Translation of "Azar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Azar" in a sentence and their english translations:

Hasta azar azar iyileşti.

The patient got better little by little.

Bitki azar azar büyüdü.

This plant grew little by little.

O, azar azar iyileşiyor.

He is getting better bit by bit.

Misafirler azar azar geldiler.

The guests arrived in dribs and drabs.

Onun sağlığı azar azar iyileşiyor.

Her health is improving little by little.

Onun yardımıyla Fransızcam azar azar ilerledi.

With her help, my French improved little by little.

Babasından azar yiyecek.

He will be scolded by his father.

- Tom azarlandı.
- Tom azar yedi.
- Tom azarı yedi.
- Tom azar işitti.
- Tom paylandı.
- Tom fırça yedi.

Tom was scolded.

Çocukların yalan söylemesinin ana nedeni azar işitmekten kaçınmaktır.

The main reason kids tell lies is to avoid getting into trouble.

- Tom kimden azar işitti?
- Tom kimden fırça yedi?

Who was Tom scolded by?

- Tembel olduğu için öğretmeni tarafından azarlandı.
- Tembel olduğu için öğretmeninden azar yedi.

He was scolded by his teacher for being lazy.

- Tembel olduğum için annem tarafından azarlandım.
- Tembel olduğum için annemden azar yedim.

I was scolded by my mother for being lazy.