Translation of "Bırakmanız" in English

0.002 sec.

Examples of using "Bırakmanız" in a sentence and their english translations:

Kameranızı takside bırakmanız sizin dikkatsizliğinizdi.

It was careless of you to leave your camera in the taxi.

Şemsiyenizi takside bırakmanız sizin dikkatsizliğinizdi.

It was careless of you to leave your umbrella in the taxi.

Yüzünüze dokunmayı tamamen bırakmanız neredeyse imkansız.

It's more or less impossible to completely stop touching your face.

- Sanırım bunu yapmayı bırakmanız gerekiyor.
- Sanırım bunu yapmayı durdurmanız gerekiyor.

I think you need to stop doing that.

- Siz insanlardan dünyevi dürtüleri bırakmanız isteniyor.
- Siz insanlar dünyevi dürtüleri düşürmeye teşvik edilmektedir.

You people are urged to drop the earthly impulse.