Translation of "Bırakmasına" in English

0.002 sec.

Examples of using "Bırakmasına" in a sentence and their english translations:

Tom, Mary'nin onu eve bırakmasına izin vermedi.

Tom didn't let Mary drive him home.

Mary, Tom'un kirli giysilerini yere bırakmasına tahammül edemiyor.

Mary can't abide Tom leaving his dirty clothes on the floor.

Tom sigarayı bırakmasına yardımcı olmak için hipnoterapi uyguladı.

Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.