Translation of "Bildirme" in English

Ona gerçeği bildirme.

- Do not let him know the truth.
- Don't let him know the truth.

Onun adresini ona bildirme.

Don't let him know her address.

Lütfen burada olduğumu kimseye bildirme.

Please don't let anyone know where I am.

Onlara bunun hakkında bildirme, Tamam mı?

Don't let them know about this, OK?

Umurumda değil, bu yüzden bana bildirme.

I don't care so don't inform me.

Her bildirme cümlesinin sonunda bir nokta olmalıdır.

You must put a period at the end of each declarative sentence.

Yeryüzüne ilk çıkışından beri insanoğlu, bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.

Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.