Translation of "Bilebilir" in English

Nereden bilebilir?

How can he know?

O, gerçekleri bilebilir.

She may know the facts.

Tom cevabı bilebilir.

Tom might know the answer.

O, burada olduğumuzu bilebilir.

She might know that we are here.

Tom bir şey bilebilir.

- Maybe Tom knows something.
- Tom might know something.

Tom burada olduğumuzu bilebilir.

- Tom might know that we're here.
- Tom might know we're here.

O içimden geçeni bilebilir.

He could read me like an open book.

Tom ne yapacağını bilebilir.

Tom might know what to do.

Tom muhtemelen cevabı bilebilir.

Tom might possibly know the answer.

Tom bunu nasıl bilebilir?

How can Tom know that?

Tom Mary'nin nerede olduğunu bilebilir.

Tom may know where Mary is.

Tom bilmediğimiz bir şeyi bilebilir.

Tom might know something we don't.

Tom nasıl Fransızca konuşacağını bilebilir.

Tom might know how to speak French.

Tom nasıl fagot çalacağını bilebilir.

Tom might know how to play the bassoon.

Tom Mary'nin ne istediğini bilebilir.

Tom might know what Mary wants.

Tom Mary'nin nerede yaşadığını bilebilir.

- Tom might know where Mary lives.
- Tom may know where Mary lives.

Tom Mary'nin telefon numarasını bilebilir.

- Tom might know Mary's phone number.
- Tom may know Mary's phone number.

Tom bunu nasıl yapacağını bilebilir.

Tom might know how to do this.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilebilir.

- Tom might know where Mary works.
- Tom may know where Mary works.

Tom Mary'nin nerede doğduğunu bilebilir.

- Tom might know where Mary was born.
- Tom may know where Mary was born.

Tom Mary'nin neden kazanmadığını bilebilir.

Tom might know why Mary didn't win.

Tom Mary'nin nasıl öldüğünü bilebilir.

Tom might know how Mary died.

Tom onun hakkında bir şey bilebilir.

Tom might know something about that.

Tom Mary'nin kimle evli olduğunu bilebilir.

Tom might know who Mary is married to.

Bunun nasıl yapıldığını bilebilir ya da bilmeyebilirsiniz

you might know how it's done, you might not know,

Tom Mary'nin telefon numarasının ne olduğunu bilebilir.

Tom might know what Mary's phone number is.

Mary'nin bugün neden burada olmadığını Tom bilebilir.

Tom might know why Mary isn't here today.

Tom Mary'nin neden dünkü toplantıda olmadığnı bilebilir.

Tom might know why Mary wasn't at yesterday's meeting.

Tom'un o seçimi neden yaptığını kim bilebilir?

Who knows why Tom made that choice?

Kim olduğumu kim bilebilir? Ben sürekli değişiyorum.

Who knows who I am? I'm constantly changing.

Tom üç ay yerine sadece üç gün Boston'da olduğumu bilebilir.

Tom might know that I was in Boston for only three days, instead of three months.

O zaman bu bilgilerimize dayanarak şunu yapalım depremi önceden bilebilir miyiz?

So let's do this based on this information, can we know the earthquake beforehand?

Bir insan her şeyin fiyatını bilebilir ve hiçbir şeyin değerini bilemez.

A man can know the price of everything and the value of nothing.

- Tom ne yaptığımızı nasıl bilebilir?
- Tom muhtemelen ne yaptığımızı nasıl bilebilirdi?

How could Tom possibly know what we did?

O günü gününe bilgi ediniyor, bu yüzden o bir şey bilebilir.

She's well-informed, so she might know something.

- Tom Mary hakkında bir şey bilebilir.
- Tom Meryem hakkında bir şeyler biliyor olabilir.

Tom might know something about Mary.