Translation of "Bulmadığımı" in English

Ona seni bulmadığımı söylemeyeceğim.

I'm not gonna tell him I didn't find you.

Tom'a seni bulmadığımı anlatmayacağım.

I'm not going to tell Tom that I didn't find you.

Özel birini bulmadığımı nasıl biliyorsun?

- How do you know I haven't found someone special?
- How do you know that I haven't found someone special?

Tom cüzdanını bulup bulmadığımı sordu.

Tom asked if I had found his wallet.

Tom anahtarımı bulup bulmadığımı sordu.

Tom asked if I'd found my key.

Bunu kullanışlı bulmadığımı itiraf ediyorum.

I confess that I don’t find this useful.

O, bana onu bulup bulmadığımı sordu.

He asked me if I had found it.

Tom bana anahtarları bulup bulmadığımı sordu.

Tom asked me if I had found the keys.

Tom bana aradığımı bulup bulmadığımı sordu.

Tom asked me if I found what I was looking for.

Çevredekilere soracağım ve bir şey bulup bulmadığımı sana bildireceğim.

I'll ask around and let you know if I find anything out.