Translation of "Buzdolabının" in English

Dolap buzdolabının yanındadır.

The cupboard is near the fridge.

Buzdolabının nesi var?

What's wrong with the refrigerator?

Buzdolabının kapısı açık.

The refrigerator door is open.

Buzdolabının arkasını temizlemeyi unutma.

Don't forget to clean behind the refrigerator.

Buzdolabının altında su var.

There is water underneath the fridge.

- Buzdolabının arkasına sıkıştım, yardım yollayın.
- Buzdolabının arkasında mahsur kaldım, yardım yollayın.

I'm trapped behind the refrigerator. Send help.

Yumurtaları buzdolabının dışında tutabilir misin?

Can you keep the eggs outside the fridge?

Tom mutfakta, buzdolabının önünde duruyor.

Tom is in the kitchen, standing in front of the refrigerator.

Buzdolabının altında bir kertenkele var.

There's a lizard under the refrigerator.

Buzdolabının kapağını açtığımda, bir elma düştü.

When I opened the door of the refrigerator, an apple fell out.

Tom Mary'nin resmini buzdolabının üstüne koydu.

Tom put Mary's drawing on the refrigerator.

Tom silahını buzdolabının üstündeki kurabiye kavanozuna sakladı.

Tom hid the gun in the cookie jar on top of the refrigerator.

Bu buzdolabının entegre buz ve su dağıtıcısı vardır.

This refrigerator has an integrated ice and water dispenser.

Tom buzdolabının içine uzandı ve bir şişe bira çıkardı.

Tom reached into the fridge and pulled out a bottle of beer.

Tom bir sincap mıknatısı aldı ve onu buzdolabının üstüne koydu.

Tom bought a squirrel magnet and put it on the fridge.

Bak! buzdolabının dışında bir hamamböceği var! Hızlı bir şey yap!

Look! There's a cockroach besides the fridge! Do something quick!

Tom Mary'ye bir takvim verdi ve o onu buzdolabının üstüne koydu.

Tom gave Mary a calendar and she put it on her refrigerator.