Translation of "Cezaevindeki" in English

0.002 sec.

Examples of using "Cezaevindeki" in a sentence and their english translations:

Mary cezaevindeki kocasını ziyaret etti.

Mary visited her husband in prison.

Cezaevindeki hayat, yavaş bir ölümdür.

Life in prison is a slow death.

Tom'un cezaevindeki babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.

Tom wasn't allowed to visit his father in prison.

Leyla bir Mısır cezaevindeki hücrede yeni yaşamına yerleşti.

Layla settled in to her new life in an Egyptian prison cell.