Translation of "Düşmez" in English

Tom asla düşmez.

Tom never falls.

Söylemek bana düşmez.

- It's not for me to say.
- It isn't for me to say.

Hayır, gökyüzü başımıza düşmez.

No, the sky won't fall on our heads.

Bunu söylemek bana düşmez.

It's not my place to say this.

Muhtemelen başka kimse onun peşine düşmez.

chances are high that no one else will.

İki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez.

- Two's company, three's a crowd.
- Two is a couple, three is a crowd.

Kör bile düştüğü çukura bir daha düşmez.

A fox is not caught twice in the same snare.

Kör bile düştüğü kuyuya bir daha düşmez.

Once bitten, twice shy.

Ama Couchy'nin gizli ekibine düşer düşmez, Fransa Kralı işaret verdi!

But once they came in-between Coucy’s hidden contingent, the French Lord gave the signal!