Translation of "Dakikasını" in English

0.003 sec.

Examples of using "Dakikasını" in a sentence and their english translations:

Onun her dakikasını sevdim.

I loved every minute of it.

Tom bunun her dakikasını seviyor.

Tom is loving every minute of it.

Problemi çözmek on dakikasını aldı.

It took him ten minutes to solve the problem.

Filmin ilk otuz dakikasını kaçırdım.

I missed the first thirty minutes of the movie.

Bana günün otuz dakikasını ayırır mısın?

Would you mind sparing me thirty minutes of the day?

Masayı hazırlamak Mary'nin sadece birkaç dakikasını aldı.

It only took Mary a few minutes to set the table.

Onu düzeltmek Tom'un sadece beş dakikasını aldı.

It only took Tom a few minutes to fix that.

Problemi çözmek Tom'un sadece üç dakikasını aldı.

It took Tom only three minutes to solve the problem.

Hatalarını fark etmek onun sadece birkaç dakikasını aldı.

It took him only a few minutes to realize his mistakes.

Çok kolay bir çocukluk değildi evet, ama her dakikasını sevdim

I didn't have the easiest childhood, but I loved every minute of it

- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.

It took him ten minutes to solve the problem.

Aradığını bulmadan önce internet'te arama yapmak Tom'un on beş dakikasını aldı.

It took Tom fifteen minutes of googling before he found what he was looking for.