Translation of "Evliliğinin" in English

Sami evliliğinin parçalanmasını istemedi.

Sami didn't want his marriage to crumble.

Leyla evliliğinin sona ereceğini biliyordu.

Layla knew that her marriage was going to end.

Leyla evliliğinin kötü olduğunu biliyordu.

Layla knew her marriage was bad.

Evliliğinin başarılı olup olmayacağını bilmek ister misin?

Do you want to know if your marriage will be successful?

Mimar, evliliğinin ikinci yılından sonra karısından ayrıldı.

The architect left his wife after two years.

Onların evliliğinin başı dertte olduğuna dair söylentiler var.

There are rumors that their marriage is in trouble.

Tom'un halası Mary'nin ve Tom'un evliliğinin sürmeyeceğini biliyordu.

Tom's aunt knew Mary's and Tom's marriage wouldn't last.