Translation of "Görünüşlü" in English

Düzgün görünüşlü değilim.

I'm not presentable.

Düzgün görünüşlü görünüyor muyum?

Do I look presentable?

Tom ortalama görünüşlü bir adam.

Tom is an average-looking guy.

Ne tuhaf görünüşlü bir yer!

What a weird-looking place!

O garip görünüşlü bir şapka giyiyor.

She's wearing a strange-looking hat.

Tom tanıdığım en iyi-görünüşlü kişidir.

Tom is the best-looking man I know.

Tom'un komik görünüşlü bir ağzı var.

Tom has a funny-looking mouth.

Çok pahalı görünüşlü bir saat takıyorsun.

You're wearing a very expensive-looking watch.

Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.

The gentle-looking old man got up and gave his hand to me.

- Tom prezentabl, değil mi?
- Tom düzgün görünüşlü, değil mi?

Tom is presentable, isn't he?