Translation of "Görmediğim" in English

Gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmam.

I don't believe anything I haven't seen with my own eyes.

- Üç yıldır görmediğim bir arkadaşla görüştüm.
- Üç yıldır görmediğim bir arkadaşla buluştum.

- I met a friend whom I had not seen for three years.
- I met a friend I hadn't seen for three years.

Çok uzun zamandır görmediğim bir arkadaşım

A friend who I hadn't seen in a very long time

Yani hiç görmediğim bir evin kirasını vermek

So I come to Istanbul to pay the rent

Onu daha önce görmediğim için, onu tanıyamayacağım.

Not having seen him before, I'll not be able to recognize him.

Onu daha önce görmediğim için, onu tanımadım.

Not having seen her before, I did not know her.

3 yıldan beri görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım.

- I met a friend whom I had not seen for three years.
- I met a friend I hadn't seen for three years.

Erkeklerin intiharı düşünmesinde yanlış hiçbir şey görmediğim için

Because I don't believe there is anything wrong with men having suicidal thoughts,

Onu daha önce hiç görmediğim için onu tanımadım.

Since I'd never met her before, I didn't know her.

Dün uzun süre görmediğim eski bir arkadaşımla karşılaştım.

Yesterday I met an old friend of mine whom I had not seen for a long time.

Listeyi hala görmediğim için listede kim olduğunu söyleyemem.

I cannot say who is on the list because I still have not seen the list.

Henüz listeyi görmediğim için listede kimler olduğunu sana söyleyemem.

I can't tell you who's on the list because I haven't seen the list yet.

Seni gördüğümde ,senin hayatımda hiç görmediğim en çirkin şey olduğunu düşündüm.

When I saw you, I thought you were the most ugly thing I'd ever seen in my life.

Ben birkaç aydır Martha'yı görmediğim için, dün onu ziyaret etmek için gittim.

- Yesterday, I went to see Martha as I hadn't seen her for several months.
- Since I hadn't seen Martha for several months, I went to visit her yesterday.