Translation of "Gerdanlık" in English

0.003 sec.

Examples of using "Gerdanlık" in a sentence and their english translations:

Pahalı bir gerdanlık takıyor.

She is wearing an expensive necklace.

Bu gerdanlık bir aile yadigarı.

This necklace is a family heirloom.

Kız kardeşime doğum gününde bir inci gerdanlık verdim.

I gave my sister a pearl necklace on her birthday.

Karısını sevindirmek umuduyla, Tom ona güzel elmas bir gerdanlık aldı.

Hoping to cheer up his wife, Tom bought her a beautiful pearl necklace.

- Kolye senin üzerinde harika görünüyor.
- Gerdanlık senin üzerinde harika görünüyor.

The necklace looks great on you.

O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.

She tried to persuade him to buy her a pearl necklace.