Translation of "Hazırdı" in English

0.007 sec.

Examples of using "Hazırdı" in a sentence and their english translations:

Newton hazırdı. Arşimet hazırdı.

Newton was ready. Archimedes was ready.

Onlar hazırdı.

They were ready.

O hazırdı.

He was ready.

Tom hazırdı.

Tom was prepared.

- Tren kalkmaya hazırdı.
- Tren kalkışa hazırdı.

The train was ready to depart.

Bebek gelmeye hazırdı.

The baby was ready to come.

O çoktan hazırdı.

She has already done.

Her şey hazırdı.

Everything was ready.

Tren kalkışa hazırdı.

The train was ready to depart.

Tom toplantıda hazırdı.

Tom was present at the meeting.

Tom koşmaya hazırdı.

Tom was ready to run.

Leyla ölmeye hazırdı.

Layla was prepared to die.

O, kaderiyle yüzleşmeye hazırdı.

He was ready to face his fate.

Bavullar yükleme için hazırdı.

The suitcases were ready for loading.

Tom yatmak için hazırdı.

Tom was ready for bed.

Tom çalışmak için hazırdı.

Tom was ready to work.

Tom ayrılmak için hazırdı.

Tom was ready to quit.

Dan intihar etmeye hazırdı.

Dan was ready to commit suicide.

Onlar eylem için hazırdı.

They were ready for action.

Amerikan Donanması savaşmaya hazırdı.

The American Navy was ready to fight.

Tom bir cevapla hazırdı.

Tom was ready with an answer.

Az sonra çay hazırdı.

Soon, the tea was ready.

Tom bunu yapmaya hazırdı.

Tom was willing to do that.

Tom onu yapmaya hazırdı.

Tom was ready to do that.

Sami devam etmeye hazırdı.

Sami was ready to move on.

Sami Müslüman olmaya hazırdı.

Sami was ready to convert to Islam.

Tom, Mary'yi öldürmeye hazırdı.

Tom was ready to kill Mary.

Yine, Hawking neredeyse vazgeçmeye hazırdı.

Again, Hawking was almost ready to give up.

O, gemiye atlamak için hazırdı.

She was ready to jump ship.

O öğle yemeği için hazırdı.

She got ready for lunch.

Askerler ülkeleri için ölmeye hazırdı.

The soldiers were ready to die for their country.

Ağaç her an düşmeye hazırdı.

The tree was ready to fall at any moment.

O, kaderi ile yüzleşmeye hazırdı.

She was ready to face her fate.

Evim iki ay önce hazırdı.

My house was ready two months ago.

Tom şarkı söylemek için hazırdı.

Tom was ready to sing.

Gezi için her şey hazırdı.

Everything was ready for the trip.

Tom onu tekrar denemeye hazırdı.

Tom was willing to try it again.

Cumhurbaşkanlığı adaylığını duyurmak için hazırdı.

He was ready to announce his presidential candidacy.

Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.

Major Anderson was ready to stop fighting.

Tom bir mola için hazırdı.

Tom was ready for a break.

Tom daha fazlası için hazırdı.

Tom was ready for more.

Fadıl işe geri dönmeye hazırdı.

Fadil was ready to get back to business.

Fadıl, Leyla'yla yuva kurmaya hazırdı.

Fadil was ready to settle down with Layla.

Sami bazı değişiklikler yapmaya hazırdı.

Sami was ready to make some changes.

Tom pencereden atlamaya hazırdı gibi görünüyordu.

Tom looked like he was ready to jump out a window.

Tom herhangi bir şey için hazırdı.

Tom was ready for anything.

Ben geldiğimde Tom gitmek için hazırdı.

Tom was ready to go when I arrived.

Şiddetli bir savaş daha başlamaya hazırdı.

Another fierce battle was ready to begin.

Jacob Coxey en kötüsü için hazırdı.

Jacob Coxey was ready for the worst.

Tom bunu yalnız başına yapmaya hazırdı.

Tom was ready do it all alone.

Ben oraya vardığımda Tom gitmeye hazırdı.

Tom was ready to go when I got there.

Tom hazır değildi, ama Mary hazırdı.

Tom wasn't ready, but Mary was.

Her şey hazırdı bavulunu bile teslim etmişti

everything was ready even handed his suitcase

Ben oraya varır varmaz Tom gitmeye hazırdı.

Tom was ready to go as soon as I got there.

Haziranın sonuna kadar, onlar oy vermeye hazırdı.

By the end of June, they were ready to vote.

O, evi temizlemeye yardım etmek için hazırdı.

She was ready to help him with cleaning the house.

O, arabayı yıkamada ona yardım etmeye hazırdı.

She was ready to help him with washing the car.

Sami ve Leyla sıradaki adımı atmaya hazırdı.

Sami and Layla were ready to take the next step.

Sami, Leyla için her şeyi yapmaya hazırdı.

Sami was prepared to do anything for Layla.

Artık büyümüş olan o çocuk intikam için hazırdı

now that grown-up boy was ready for revenge

Dan ve Linda bir aile kurmak için hazırdı.

Dan and Linda were ready to start a family.

O, onun bütün parasını ona geri vermeye hazırdı.

She was ready to give him back all his money.

O artık on iki yaşındaydı ve ortaokul girmeye hazırdı.

He was now twelve years old and ready to enter a junior high school.

O her zaman başı dertte olan insanlara yardım etmeye hazırdı.

She was always willing to help people in trouble.

Laura ona bayıldı ve o onun ayakkabı bağlarını öpmeye hazırdı.

Laura adored him, and he was ready to kiss her shoe-strings.

Fadil ve Dania ilişkilerini güçlendirmek için her şeyi yapmaya hazırdı.

Fadil and Dania were ready to do anything to fortify their relationship.

Evler ve fabrikalar dahildi. Neyse ki Amca Sam yardıma hazırdı. Günün sonunda,

as factories and growths. Luckily enough, Uncle Sam was ready to help. At the end of

- Gemi her zaman batmaya hazırdı.
- Gemi her zaman batacak gibiydi.
- Gemi her zaman batacak durumdaydı.

The ship was ready to sink any time.