Translation of "Hazırlanmış" in English

0.015 sec.

Examples of using "Hazırlanmış" in a sentence and their english translations:

Tom hazırlanmış geldi.

Tom came prepared.

Biz hazırlanmış olacağız.

We'll be prepared.

Tom hazırlanmış olmalıydı.

- Tom should've been prepared.
- Tom should have been prepared.

Hazırlanmış olsan iyi olur.

You'd better be prepared.

Hazırlanmış olmak zorunda olacağım.

We'll have to be prepared.

Tom muhtemelen hazırlanmış olmayacak.

Tom won't likely be prepared.

Tom çok iyi hazırlanmış.

Tom is very well prepared.

Tom'un hazırlanmış olacağını düşünmemiştim.

- I didn't think Tom would be prepared.
- I didn't think that Tom would be prepared.

Bence Tom iyi hazırlanmış olacak.

- I think Tom will be well prepared.
- I think that Tom will be well prepared.

- Tom hazırlanmış gibi görünüyor.
- Tom hazırlanmış gibi görünüyordu.
- Görünüşe göre Tom hazırlıklıydı.

Tom looked like he was prepared.

Bitkinin büyümesi için özel hazırlanmış lazerler,

to develop lasers optimized for plant growth

Senin için hazırlanmış bir yemeği yedim.

I had a meal prepared for you.

Evde hazırlanmış bir öğle yemeği getir.

Bring a bag lunch.

Tom, en az bir saat önce hazırlanmış olmalıydı.

- Tom should have been ready at least an hour ago.
- Tom should've been ready at least an hour ago.

Inday tarafından hazırlanmış öğle yemeği beni çok doyurdu.

The lunch prepared by Inday filled me very much.

Tom'un gelecek sefer daha iyi hazırlanmış olması gerekiyor.

Tom needs to be better prepared next time.

- Tom'un açıklaması çok ayrıntılı.
- Tom'un açıklaması özenle hazırlanmış.

Tom's explanation is very elaborate.

- Tom hazırlanmış gibi görünüyor.
- Görünüşe göre Tom hazırlıklı.

It looks like Tom is prepared.

Için hazırlanmış iki tane chat bot işte yine benzer nedenlerden

which were launched in China to chit chat with users on Chinese social media sites

Tom Mary ve kendisi için özenle hazırlanmış bir yemek pişirdi.

Tom cooked an elaborate meal for Mary and himself.

Annesi işten eve zaten dönmüştü ve hazırlanmış akşam yemeğini yedi.

His mother was already home from work and had supper prepared.

çok sayıda insan ve araçla Pando'ya gidebilmek için hazırlanmış bir hileydi.

get to Pando without raising suspicion with a sizeable group of people.

Kötü hazırlanmış emirler gecikmeye neden oldu ve Koalisyon ordusu kaçmayı başardı.

Badly-drafted orders led to delay, and the Coalition army was able to escape.

Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.

It's getting easier to find audio files by native speakers for almost any language you might want to study.

- Tom ve ben hazırlıklı değiliz.
- Tom ve ben hazır değiliz.
- Tom ve ben hazırlanmış değiliz.

Tom and I aren't prepared.