Translation of "Izledi" in English

0.012 sec.

Examples of using "Izledi" in a sentence and their english translations:

- Onların hepsi izledi.
- Hepsi izledi.

They all watched.

Tom izledi.

Tom followed.

Adamlar onu izledi.

The men followed him.

Tom, Mary'yi izledi.

Tom followed Mary.

Tom merakla izledi.

Tom watched curiously.

Tom uzaktan izledi.

Tom watched from a distance.

Tom yakından izledi.

Tom watched from nearby.

Tom haberleri izledi.

Tom watched the news.

Polis onu izledi.

The policeman followed him.

İsveç filmi izledi.

He watched the Swedish film.

Tom dikkatle izledi.

- Tom watched attentively.
- Tom watched intently.

Tom sadece izledi.

Tom just watched.

Tom hayranlıkla izledi.

Tom watched admiringly.

Tom endişeyle izledi.

Tom watched anxiously.

Tom onaylayarak izledi.

Tom watched approvingly.

Tom dikkatlice izledi.

Tom watched carefully.

Tom sessizce izledi.

Tom watched quietly.

Tom kuşkuyla izledi.

Tom watched suspiciously.

Tom sundurmasından izledi.

Tom watched from his porch.

Tom çocukları izledi.

Tom watched the children.

Onun dansını izledi.

She watched him dance.

Tom içgüdülerini izledi.

- Tom followed his instincts.
- Tom goes with his gut.

Polis, Fadıl'ı izledi.

Police tracked Fadil down.

Tom kenardan izledi.

Tom watched from the sidelines.

Onun çalışmasını izledi.

She watched him work.

Dün televizyon izledi.

He watched TV yesterday.

- Tom dün televizyon izledi.
- Tom, dün TV izledi.

- Tom watched TV yesterday.
- Tom watched television yesterday.

O, otların yeşermesini izledi.

She watched the grass turn green.

Bir olay diğerini izledi.

One event followed another.

Yanardağ patlamasını kıtlık izledi.

Famine followed upon the eruption of the volcano.

Uzun bir sessizlik izledi.

- There followed a prolonged silence.
- A prolonged silence followed.

O, kuşu dikkatlice izledi.

She watched the bird carefully.

Kızların tenis oynamalarını izledi.

He watched the girls playing tennis.

Bugün cenazeyi kim izledi?

Who saw the funeral today?

Yolcuların otobüsten inişini izledi.

She watched the passengers get off the bus.

Tom meteor yağmurunu izledi.

Tom watched the meteor shower.

Mary hayranlık içinde izledi.

Mary watched in fascination.

Yuvadaki kuşu dikkatle izledi.

She carefully watched the bird in the nest.

Tom dürbünle yarışı izledi.

Tom watched the race through binoculars.

Tom, Mary'nin gidişini izledi.

Tom watched Mary go.

Top helikopterin kalkışını izledi.

Tom watched the helicopter take off.

Okula dönen çocukları izledi.

She watched the children going back to school.

Bir İsveç filmi izledi.

He watched a Swedish movie.

Onlar dikkatlice Tom'u izledi.

They watched Tom carefully.

Tom Mary'yi dikkatle izledi.

Tom watched Mary carefully.

Herkes Tom'u dikkatlice izledi.

Everyone watched Tom carefully.

O, onun yüzüşünü izledi.

She watched him swim.

Tom takım idmanını izledi.

Tom watched the team practice.

Antrenör takım çalışmasını izledi.

The coach watched the team practice.

Biri seni izledi mi?

- Did anyone follow you?
- Did anybody follow you?

Tom Mary'nin uzaklaşmasını izledi.

- Tom watched Mary leave.
- Tom watched Mary walk off.
- Tom watched Mary walk away.
- Tom watched Mary walking away.

O, çocukların yüzüşünü izledi.

He watched the boys swimming.

Arkasına yaslandı ve izledi.

She sat back and watched.

Tom hastaneden Mary'yi izledi.

Tom followed Mary out of the hospital.

Tom, Mary uzaklaşırken izledi.

Tom watched as Mary walked away.

Tom 6 haberlerini izledi.

Tom watched the 6 o'clock news.

Tom birkaç dakika izledi.

Tom watched for a few moments.

Tom bir an izledi.

Tom watched for a moment.

Tom bir süre izledi.

Tom watched for a while.

Tom Mary'nin yüzmesini izledi.

Tom watched Mary swim.

Tom dehşet içinde izledi.

Tom watched in horror.

O bir arabayı izledi.

She followed a car.

Tom uyurken Mary'yi izledi.

Tom watched Mary as she slept.

Tom evden Mary'yi izledi.

Tom followed Mary out of the house.

Tom kapıdan Mary'yi izledi.

Tom followed Mary through the gate.

Tom Mary'nin yemesini izledi.

Tom watched Mary eat.

Tom, Mary'nin tavsiyesini izledi.

Tom followed Mary's advice.

İki dedektif şüpheliyi izledi.

Two detectives followed the suspect.

Polis Danı açıkta izledi.

Police followed Dan in the open.

Dan parktaki çocukları izledi.

Dan watched the kids at the park.

Tom gergin biçimde izledi.

Tom watched nervously.

Tom isteksizce Mary'yi izledi.

Tom reluctantly followed Mary.

Tom kapıdan grubu izledi.

Tom followed the group out the door.

Tom sessizce Mary'yi izledi.

Tom watched Mary silently.

Tom içeride Mary'yi izledi.

Tom followed Mary inside.

Tom, Mary'yi dışarıda izledi.

Tom followed Mary out.

Tom bizi dikkatle izledi.

Tom watched us carefully.

Tom beni dikkatlice izledi.

Tom watched me carefully.

Onlar seni dikkatle izledi.

They watched you carefully.

Onlar onu dikkatle izledi

They watched him carefully.

Onlar onu dikkatle izledi.

They watched her carefully.

Herkes bizi dikkatlice izledi.

Everyone watched us carefully.

Herkes onları dikkatlice izledi.

Everyone watched them carefully.

Herkes beni dikkatlice izledi.

Everyone watched me carefully.

Herkes onu dikkatlice izledi.

Everyone watched him carefully.

Tom tünelde Mary'yi izledi.

Tom followed Mary through the tunnel.