Translation of "Kızartmak" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kızartmak" in a sentence and their english translations:

Onların işi patatesleri kızartmak.

Their job is to fry the potatoes.

Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.

Dad uses fire to roast a chicken.

Kızartmak için daha büyük balıklarımız var.

We've got bigger fish to fry.