Translation of "Kızdırmaya" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kızdırmaya" in a sentence and their english translations:

Beni kızdırmaya başlıyorsun.

You're starting to annoy me.

Beni kızdırmaya mı çalışıyorsun?

Are you trying to make me mad?

Sanırım beni kızdırmaya çalışıyorsun.

I think you've been trying to make me angry.

Birbirimizi çok kızdırmaya başladık.

We started to get on each other's nerves.

Tom sadece Mary'yi kızdırmaya çalışıyordu.

Tom was just trying to get a rise out of Mary.

Tom'u kızdırmaya çalışıyormuşsun gibi görünüyorsun.

You seem to be trying to make Tom angry.

Sami'nin davranışı Leyla'yı kızdırmaya başladı.

Sami's behavior started to infuriate Layla.

- Tom beni kızdırmaya başlıyor.
- Tom beni sinirlendirmeye başlıyor.

- Tom is beginning to irritate me.
- Tom is starting to make me nervous.