Translation of "Kalabilmek" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kalabilmek" in a sentence and their english translations:

Şirket ayakta kalabilmek için çabaladı.

The company scrambled to stay afloat.

Hayatta kalabilmek için ne gerekiyorsa yapacağım.

I'll do whatever it takes to survive.

“Kendime sadık kalabilmek için, Tunus’u terk edeceğim.”

"I will leave Tunisia, to stay true to myself."

Tom uyanık kalabilmek için çok kahve içti.

Tom drank a lot of coffee so he could stay awake.

Ve Amerikalıların %47'si mutlu kalabilmek için mücadele ediyor.

and 47% of Americans struggle to stay happy.