Translation of "Kanserin" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kanserin" in a sentence and their english translations:

Kanserin var.

- You've got cancer.
- You have cancer.

Senin kanserin var.

You have cancer.

Senin kanserin hakkında biliyorum.

I know about your cancer.

Ve böylece kanserin yayılmasını yavaşlatabiliriz.

and slow down the spread of cancer.

Kanserin sebeblerinin araştırılması çok maliyetlidir.

Investigating the causes of cancer is very expensive.

Tom kanserin neye benzediğini bilir.

Tom knows what cancer is like.

Erken bir aşamda tespit edilirse, kanserin tedavisi mümkündür.

Cancer can be cured easily if it is found in its first phase.

O, onların torun oğlu doğmadan önce kanserin kocasını öldüreceğinden korkuyordu.

She feared cancer would kill her husband before their great-grandson was born.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

Western studies have shown it could inhibit the growth of cancer and block pain more effectively than morphine.