Translation of "Kaybolmak" in English

Kaybolmak istemiyorum.

I don't want to lose.

Kaybolmak istemiyoruz.

We don't want to get lost.

Ortadan kaybolmak istedim.

I wanted to disappear.

Ortadan kaybolmak zorundasın.

You have to disappear.

Tom kaybolmak istedi.

Tom wanted to disappear.

Seyahat ederken, kaybolmak kolaydır.

When traveling, it is easy to get lost.

Tom gözden kaybolmak istiyor.

Tom wants to disappear.

Ben ortadan kaybolmak istiyorum.

I want to disappear.

Kaybolmak, yaşadığımız zor zamanları unutmak

We read to get lost, to forget the hard times we're living in,

Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.

I just want to disappear.

Ormanda kaybolmak hiç eğlenceli değildi.

Getting lost in the woods was not fun at all.

Yarın nerede buluşuyoruz? Tekrar kaybolmak istemiyorum.

Where are we meeting tomorrow? I don't want to get lost again.

Böyle tünellerde ilerlerken kaybolmak hiç eğlenceli değildir.

When you're moving through these sort of tunnels, if you get lost, that ain't fun.

Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.

Forced disappearance is a crime against humanity.

Kaybolmak istemiyorsun, bu yüzden annenin elini tut.

You don't want to get lost, so take your mother's hand.

Burada kaybolmak çok kolay. Akıllıca kararlar vermemiz gerekiyor.

It's so easy to get lost down here. So, we've got to make smart decisions.

Ben her şeyi ve herkesi unutmak, kaybolmak ve terk etmek istiyorum.

I want to leave, disappear, forget everything and everyone.