Translation of "Kazara" in English

0.009 sec.

Examples of using "Kazara" in a sentence and their english translations:

Kazara olmamıştı.

It didn't happen by accident.

O, kazara oldu.

It happened by accident.

Tamamen kazara oldu.

It happened completely by accident.

Patlama kazara gerçekleşti.

The explosion came about by accident.

Kazara hamile kaldım.

I got pregnant accidentally.

Kazara şemsiyemi kaybettim.

I accidentally lost my umbrella.

Sütü kazara döktüm.

I accidentally spilled the milk.

Top kazara patladı.

The cannon went off by accident.

Kazara kendimi zehirledim.

I accidentally poisoned myself.

Sami kazara öldü.

Sami died accidentally.

- O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
- Kazara çekiçle başparmağına vurdu.

He accidentally hit his thumb with the hammer.

Silah kazara ateş aldı.

The gun went off by accident.

Kazara Jane ile karşılaştım.

I met Jane by accident.

Tabak kazara yere düştü.

The dish fell on the floor with a crash.

Sabit diskini kazara formatladım.

I've formatted your hard disk by mistake.

Bu sadece kazara oldu.

This happened purely by accident.

Öpüşürken kazara dişleri çarptık.

We accidentally bumped teeth while kissing.

O kazara sayfayı yırttı.

She accidentally tore the page.

Tom kazara kendini vurdu.

Tom accidentally shot himself.

Üzgünüm, ben kazara yaptım.

I'm sorry. I didn't do it on purpose.

Tom Mary'yi kazara vurdu.

Tom accidentally shot Mary.

Tom onu kazara yaptı.

Tom accidentally did that.

Ben kazara kendimi kestim.

I accidentally cut myself.

Kendini kazara ayağından vurdu.

He shot himself in the foot accidentally.

Soruşturma kazara ölümden cinayete dönmüştü.

the investigation shifted from accidental death to homicide.

Dün onu kazara gördün mü?

Did you happen to see her yesterday?

Ken kazara yanlış otobüse bindi.

Ken took the wrong bus by mistake.

Kazara geç kalırsa ne yapmalıyız?

What should we do if he happens to come late?

Tatoeba'yı Google'dan ve kazara buldum.

I found Tatoeba on Google and by accident.

Kazara başarısız olursam, tekrar denerim.

If by some chance I failed, I'd try again.

Tom kazara su şişesini devirdi.

Tom accidentally knocked over the bottle of water.

Tom kazara kendini ayağından vurdu.

Tom accidentally shot himself in the foot.

Tamamen kazara tekrar birbirimizle karşılaştık.

We met each other again completely by accident.

Tom kazara yanlış otobüse bindi.

Tom accidentally got on the wrong bus.

Kazara yanlışlıkla onun şemsiyesini aldı.

I accidentally mistakenly took his umbrella.

Bu bir şekilde kazara oldu.

It sort of happened by accident.

Gizli bölmeyi oldukça kazara buldum.

I found the secret compartment quite by accident.

Otobüs durağında onunla kazara karşılaştım.

I met her by accident at the bus stop.

Küçük çocuk kazara bardağı kırdı.

The little boy accidentally broke the glass.

Ben onu kazara çıplak gördüm.

I accidentally saw him naked.

Tom konteyneri kazara vincinden düşürdü.

Tom accidentally dropped the container from his crane.

Tom kazara kendini havaya uçurdu.

Tom blew himself up accidentally.

Tom kazara USB'sini çöpe attı.

Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.

Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz?

Do you think the shooting was accidental?

Üzgünüm, kazara gönder tuşuna bastım.

Sorry, I hit the send button by accident.

Caddede kazara Bay Smith ile karşılaştım.

I met Mr. Smith on the street by accident.

Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi.

Tom accidentally locked himself in the wine cellar.

Tom yeni bıçağıyla kazara kendini kesti.

Tom accidentally cut himself with his new knife.

Tom kazara bir çekiçle parmağına vurdu.

Tom accidentally hit his thumb with a hammer.

O, kazara istasyonda İngilizce öğretmeniyle karşılaştı.

He met his English teacher at the station by accident.

Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık.

We met them by accident at the bus terminal.

Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.

Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.

Tom kazara yere bir yumurta düşürdü.

Tom accidentally dropped an egg on the floor.

Ben küçükken kazara bir solucana bastım.

When I was little I accidentally stepped on an earthworm.

Mary kazara kendini şarap mahzenine kilitledi.

Mary accidentally locked herself in the wine cellar.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.

I met my teacher by accident at the restaurant last night.

Tom silahını temizlerken kazara kendini ayağından vurdu.

Tom accidentally shot himself in the foot while cleaning his gun.

Tom kazara kapıyı kilitleyip kendini dışarıda bıraktı.

Tom accidentally locked himself out of his office.

Tom kazara Mary'ye çarptı ve özür diledi.

Tom accidentally bumped into Mary and apologized.

Tom bir elma soyarken kazara kendini kesti.

Tom accidentally cut himself while peeling an apple.

Tom en sevdiği kahve kupasını kazara kırdı.

Tom accidentally broke his favorite coffee mug.

Ben kazara kız kardeşimin yapay penislerini buldum.

I accidentally found my sister's dildos.

Pencereyi kasıtlı olarak mı kırdın yoksa kazara mı?

Did you break the window on purpose or by accident?

Bu tip şeyler genelde maksatlı değil, kazara olur.

Such things often happen by accident rather than by design.

- Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.
- Kazara yanlış otobüse bindi.

He took the wrong bus by mistake.

Meryem, Tom'un cep telefonunu kazara çamaşır makinesine atmış.

Mary accidentally put Tom's mobile phone through the wash.

Bütün bunlara, bu olguya aslında kazara ilgi duymaya başladım.

I got into this, I got interested in this, actually, quite by accident.

Parkta yapılan yürüyüş sırasında o, kazara eski arkadaşıyla karşılaştı.

During a walk in the park she accidentally met her old friend.

Tom kazara takım elbise giyen insanlarla dolu bir odaya yürüdü.

Tom accidentally walked into a room full of people wearing suits.

- Yanlışlıkla kahve fincanına tuz koydu.
- Kahve fincanına kazara tuz attı.

He put salt into his cup of coffee by mistake.

Tom kazara adam öldürme için on yıl hapis cezası çekiyor.

Tom is serving a ten-year sentence for manslaughter.

Tom kazara Mary'nin en sevdiği heykelciğini rafa attı ve kırdı.

Tom accidentally knocked Mary's favourite figurine off the shelf and broke it.

- Ben kazara bir böcek yedim.
- Ben yanlışlıkla bir böcek yedim.

I ate an insect by accident.

- Melanie yanlışlıkla bir sinek öldürdü.
- Melanie kazara bir sinek öldürmüştü.

- Melanie has accidentally killed a fly.
- Melanie had accidentally killed a fly.

Tom'u aramaya çalışıyorum ama bunun yerine kazara seni aramaya devam ediyorum.

I've been trying to call Tom, but I keep accidentally calling you instead.

- Tom yanlışlıkla biraz zehir içti.
- Tom herhangi bir zehri kazara içti.

Tom drank some poison by mistake.

- Yanlışlıkla kahve bardağının içine tuz koydu.
- Kahve fincanına kazara tuz attı.

He inadvertently put salt into his cup of coffee.

- Tom kazara bir miktar fare zehiri yuttu.
- Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti.

Tom accidentally ate some rat poison.

- Kazara deniz suyu yuttuğun oldu mu?
- Yanlışlıkla ağzına deniz suyu kaçtığı oldu mu?

Have you ever accidentally taken a big gulp of seawater?

- Uçuş görevlisi kazara Tom'un üstüne biraz sıcak kahve döktü.
- Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.

The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.

İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.

It's so easy to write good example sentences, that even if we accidentally delete a few good sentences in the process of getting rid of a whole lot of bad ones, I think we could drastically improve the quality of this corpus by doing a lot of deleting.