Translation of "Koymuş" in English

0.004 sec.

Examples of using "Koymuş" in a sentence and their english translations:

Onu yanlış yere koymuş olmalıyım.

- I must've misplaced it.
- I must have misplaced it.

Tom pasaportunu nereye koymuş olabileceğini merak ediyordu.

Tom wondered where he might have put his passport.

- Bu kuralları kim koymuş?
- Bu kuralları koyan kim?

Who made up these rules?

Sanki tarih elini omzunuza koymuş gibi bir his olmalı

when you feel like the hand of history is on your shoulder,

Gerçekten üzgünüm, ama atkını yanlış yere koymuş gibi görünüyorum.

I'm really sorry, but I seem to have misplaced your scarf.

Dizüstü bilgisayarımı burada bulamıyorum; onu başka yere koymuş olmalıyım.

I can't find my notebook here; I must have put it elsewhere.

Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.

Tom'un kamerasını nereye koymuş olabileceğini dair herhangi bir fikrin var mı?

Do you have any idea where Tom might have put his camera?

O seni aptal yerine koymuş olabilir fakat beni aptal yerine koymayacak.

She might have fooled you, but she won't fool me.

- Tom seni kandırmış olabilir ama beni kandıramayacak!
- Tom seni aptal yerine koymuş olabilir ama beni aptal yerine koymayacak.

Tom might've fooled you, but he won't fool me.