Translation of "Kravat" in English

0.015 sec.

Examples of using "Kravat" in a sentence and their english translations:

- Kravat kullanmam.
- Kravat takmam.

I don't wear a tie.

Kravat takmayacağım.

- I'm not going to wear a tie.
- I won't be wearing a tie.

Kravat bağlayamam.

I can't tie a tie.

Kravat güzelmiş.

That's a nice tie.

- Kravat takmam gerekiyor mu?
- Kravat takmalı mıyım?

Do I need to wear a tie?

Kravat elbiseme uymadı.

The tie doesn't go with my dress.

Kravat ceketine uyar.

The tie goes with your jacket.

Tom kravat bağlayamaz.

Tom can't tie a tie.

Benim kravat turuncu.

My tie is orange.

Genellikle kravat takmam.

I usually don't wear a tie.

Tom kravat takmıyor.

Tom isn't wearing a tie.

Kravat çok güzel.

The tie is very beautiful.

Bir kravat takmıyorsun.

You're not wearing a tie.

Kravat çok pahalı.

The price of this tie is too high.

Bir kravat taktım.

I put on a tie.

Kravat takmaktan hoşlanmam.

I don't like to wear ties.

Tom kravat takmıyordu.

Tom wasn't wearing a tie.

Tom kravat takıyor.

Tom is wearing a tie.

Nadiren kravat takarım.

I rarely wear a tie.

Kravat aşırı pahalı.

This necktie is too expensive.

Kravat takmayı severim.

I like to wear ties.

- Neden kravat takmak istemiyorsun?
- Neden kravat takmak istemiyorsunuz?

Why don't you want to wear a tie?

- Bence bir kravat takmalısın.
- Bence bir kravat takmalısınız.

I think you should wear a tie.

- Kravat takmadıkça buraya giremezsin!
- Kravat takmadıkça buraya giremezsiniz!

Without wearing a tie, you won't get in here!

- Ben kırmızı bir kravat aldım.
- Kırmızı bir kravat aldım.

I bought a red tie.

- Ofiste kravat takmak zorundayım.
- İş yerinde kravat takmak zorundayım.

In the office, I have to wear a tie.

Orada bir kravat takmalısın.

You need to wear a tie there.

Taktığın güzel bir kravat.

That's a nice tie you're wearing.

Tom bir kravat taktı.

Tom put on a tie.

Ona bir kravat aldım.

I bought him a tie.

Ne güzel bir kravat!

What a nice tie!

Bu kravat takımına uyar.

This tie matches your suit.

Bu kravat çok pahalı.

This necktie is too expensive.

O asla kravat takmaz.

He never wears a tie.

Bugün neden kravat takıyorsun?

Why are you wearing a tie today?

Bir kravat takacağımı düşündüm.

- I thought I'd wear a tie.
- I thought that I'd wear a tie.

Bu kravat ne kadar?

How much is this tie?

Neden bir kravat takmıyorsun?

Why aren't you wearing a tie?

Tom asla kravat takmaz.

Tom never wears a tie.

Tom nadiren kravat takar.

Tom rarely wears a tie.

Tom genellikle kravat takmaz.

- Tom doesn't usually wear a tie.
- Tom usually doesn't wear a tie.

Hiç kravat takar mısın?

Do you ever wear a tie?

Tom kırmızı kravat giyiyordu.

Tom was wearing a red tie.

O kravat size uyuyor.

That tie suits you.

Uzun süre kravat takmadım.

For a long time I didn't wear a tie.

O kravat çok pahalı.

That tie is too expensive.

Bir kravat takmayı unutma.

Don't forget to wear a tie.

Bir kravat takman gerekecek.

You'll need to wear a tie.

Sana kravat takmanı söyledim.

- I told you to wear a tie.
- I told her to wear a tie.

Ona kravat takmasını söyledim.

I told him to wear a tie.

Bu kravat çok demode.

This tie is very out of fashion.

Tom ipek kravat takıyor.

Tom wears silk ties.

Tom bir kravat takmayacak.

Tom won't be wearing a tie.

Bu kravat ceketimle uymuyor.

This necktie does not match my coat.

Bu kravat gömleğine uyar.

This tie goes with your shirt.

Ben asla kravat takmam.

I never wear a tie.

Neredeyse asla kravat takmam.

- I almost never wear a tie.
- I rarely wear a tie.
- I hardly ever wear a tie.

Ben nadiren kravat takarım.

- I seldom wear a tie.
- I rarely wear a tie.
- I hardly ever wear a tie.

Ben nadiren kravat takıyorum.

- I almost never wear a tie.
- I seldom wear a tie.
- I rarely wear a tie.
- I hardly ever wear a tie.

Neredeyse hiç kravat takmam.

- I almost never wear a tie.
- I seldom wear a tie.
- I rarely wear a tie.
- I hardly ever wear a tie.

Ben genellikle kravat takmam.

- I don't usually wear a tie.
- I don't often wear a tie.

Tom kravat takmaktan hoşlanmaz.

Tom doesn't like to wear ties.

Kravat takmam gerekiyor mu?

- Do I need to wear a tie?
- Do I have to wear a tie?

Tom dün kravat takmıştı.

Tom wore a tie yesterday.

- Tom bir kravat takıyordu.
- Tom kravatlıydı.
- Tom'un boynunda kravat vardı.

Tom was wearing a tie.

O kravat gömleğinle iyi gider.

That tie goes well with your shirt.

O kravat üzerinde iyi görünüyor.

That tie looks good on you.

Çok parlak bir kravat taktı.

He wore a very loud necktie.

Ona güzel bir kravat seçtim.

I chose him a nice tie.

O, açık mavi kravat takmıştı.

He wore a light blue tie.

O, yeni bir kravat mı?

Is that a new tie?

Ben bir kravat takmıyor olmayacağım.

I won't be wearing a tie.

O babasına bir kravat verdi.

She gave her father a tie.

Bu kravat sana çok yakışıyor.

That tie suits you.

Tom'a bir kravat takmasını söyledim.

I told Tom to wear a tie.

Tom iş için kravat takar.

Tom wears a tie to work.

Kendine yeni bir kravat almalısın.

You should buy yourself a new tie.

Sana aldığım kırmızı kravat nerede?

Where's the red tie I bought you?

Tom siyah bir kravat takıyor.

Tom is wearing a black tie.

Tom çoğu kez kravat takmaz.

- Tom doesn't often wear a tie.
- Tom doesn't often wear a necktie.

Bu sahip olduğum tek kravat.

This is the only tie I have.

Bana başka bir kravat göster.

Show me another tie, please.

Tom kırmızı kravat takan adam.

Tom is the man wearing the red tie.

Tom hariç herkes kravat takıyordu.

Everyone except Tom was wearing a tie.

Tom mavi kravat takan adam.

Tom is the man wearing the blue tie.

En azından bir kravat takmalısın.

You should at least wear a tie.

Kravat takardım ama artık takmıyorum.

I used to wear ties, but I don't anymore.

Tom bir kravat takıyor olacak.

Tom will be wearing a tie.

Çalıştığım yerde kravat takmam gerekmiyor.

I don't need to wear a tie where I work.

Kravat benim takım elbisemle gitmez.

The tie doesn't go with my suit.

Bu kravat ona iyi uyar.

This tie suits him well.

Babama bir ipek kravat verdim.

I gave my father a silk tie.