Translation of "Kumar" in English

0.013 sec.

Examples of using "Kumar" in a sentence and their english translations:

Kumar oynamam.

I'm not a gambler.

Kumar tuttu.

The gamble paid off.

Abartmadan kumar oyna.

Bet without exaggerating.

Kumar yasa dışı.

Gambling is illegal.

Kumar bir lanettir.

Gambling is a curse.

Bu bir kumar.

It's a gamble.

Kumar oynamaktan vazgeçeceğim.

I'll stop gambling.

Artık kumar oynamam.

I don't gamble anymore.

Kumar oynamayı bırakmalısın.

You need to stop gambling.

Bu kumar değil.

It's not gambling.

Tom kumar oynamaz.

Tom doesn't gamble.

Sami kumar bağımlısıydı.

Sami was addicted to gambling.

Sami kumar oynuyordu.

Sami was gambling.

Neden kumar oynuyorsun?

Why do you gamble?

Kumar oynar mısın?

Do you gamble?

Kumar borçlarını ödedi.

She paid off her gambling debts.

Tom'un kumar borçları vardır.

Tom has gambling debts.

Kumar oynadığın doğru mu?

Is it true that you gamble?

Kumar oynamak ister misin?

Do you like to gamble?

Hiç kimse kumar oynamıyor.

No one's gambling.

Ben artık kumar oynamıyorum.

I'm not gambling anymore.

Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.

You must stop gambling.

O, kumar bağımlılığı geliştirdi.

She developed a gambling addiction.

Tom kumar oynamayı sevmiyor.

Tom doesn't like gambling.

Tom tekrar kumar oynuyor.

Tom is gambling again.

Dan kumar borçlarını ödedi.

Dan paid off his gambling debts.

Tom kumar oynamayı sevdi.

Tom liked to gamble.

Kumar borcunu ödemeden kaçtı.

He welshed on his gambling debt.

Tom kumar oynamayı sever.

Tom likes to gamble.

Tom kumar oynamayı severdi.

- Tom said he hasn't decided what he'll do.
- Tom said that he hasn't decided what he'll do.

Tom kumar oynamayı seviyordu.

Tom loved to gamble.

Tom artık kumar oynamıyor.

Tom doesn't gamble anymore.

Borsada kumar oynarsan bir yatırımcısındır... Türev piyasada kumar oynarsan bir tüccar ... Kumarhanede kumar oynarsan bir kaybedensindir ... Ahlak ?

If you gamble on the stock market, you are an investor... If you gamble on the derivatives market, you are a trader... If you gamble at the casino, you are a loser... Morality?

Kumar oynamayı gerçekten tasvip etmiyorum

I don't really approve of gambling.

Kumar borçları nedeniyle iflas etti.

He went bankrupt because of gambling debts.

Başka insanların parasıyla kumar oynama.

Don't gamble with other people's money.

Dan bütün kumar borçlarını ödedi.

Dan paid up all his gambling debts.

Tom kumar borçlarını tamamen ödedi.

Tom paid off his gambling debts.

Sami ölümcül bir kumar oynadı.

Sami took a deadly gamble.

Sami her zaman kumar oynuyordu.

Sami was always gambling.

Sami kumar bağımlısı haline geldi.

Sami became addicted to gambling.

Tom bütün parasını kumar oynayarak kaybetti.

Tom lost all of his money gambling.

Kumar oynamayı bıraktım. Çok para kaybediyorum.

I've packed gambling in. I've been loosing too much money.

Tom kumar oynamanın yanlış olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks that gambling is wrong.
- Tom thinks gambling is wrong.

Kumar Tom'un kötü alışkanlıklarından biri değil.

Gambling isn't one of Tom's vices.

Kumar oynamayı sever ama genelde kaybeder.

He loves to gamble but generally loses.

O, kumar borçlarından dolayı iflas etti.

He's gone bankrupt due to gambling debts.

Sen kumar oynamayı sevmezsin, değil mi?

You don't like gambling, do you?

Tom'un gerçekten sevdiği şey kumar oynamaktı.

What Tom really loved was gambling.

Neden bazı insanlar kumar oynamayı severler?

Why do some people like to gamble?

Tom atlar üzerine kumar oynamaktan hoşlanır.

Tom likes to gamble on horses.

Büyük bir kumar oynuyorsun, değil mi?

You're taking a big gamble, aren't you?

Tom tekrar kumar oynuyor, değil mi?

Tom is gambling again, isn't he?

Erken sona eren savaş üzerine kumar oynadı.

He gambled on the war coming to an early end.

Tom sonunda bütün kumar borçlarını geri ödedi.

Tom has finally paid back all his gambling debts.

Tom kumar bağımlılığı için psikolojik destek aldı.

Tom sought help for problem gambling.

Tom kumar oynayarak bir sürü para kaybetti.

Tom lost a lot of money gambling.

Tom kumar oynamaz, içki veya sigara içmez.

Tom doesn't gamble, drink or smoke.

Kumar oynamam, içki ya da sigara içmem.

I don't gamble, drink or smoke.

Ve kumar gibi risk alma davranışlarına ölçüt oluşturabilecek

to measure their risk-taking behaviors comparable to ones in the real world,

Bazı insanlar kumar oynamanın bir günah olduğunu düşünüyor.

Some people think that gambling's a sin.

"Red Dragon" tanınmış bir kumar ve esrarkeş batakhanesi.

The "Red Dragon" is a well-known gambling and opium den.

Hatoyama at yarışında kumar oynayarak ailesini desteklediğini söylüyor.

Hatoyama says that he supports his family by gambling on horse racing.

Las Vegasta kollu kumar makinesinde birkaç saat harcamak başkadır,

It's one thing to spend a couple of hours at a slot machine in Las Vegas,

Benim kötü alışkanlıklarım var fakat kumar onlardan biri değil.

I have vices, but gambling isn't one of them.

Hem babam hem de erkek kardeşim kumar oynamayı severler.

Both my father and my brother like gambling.

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.

Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.

Kumar oynamak: kesin bir şekilde bir şey için hiçbir şey elde etmemek.

Gambling: The sure way of getting nothing for something.

Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.

Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.

I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.