Translation of "Mahzende" in English

Ben peyniri mahzende tuttum.

I kept the cheese in the cellar.

Sami parayı mahzende tuttu.

Sami kept the money in the cellar.

Mahzende satılmamış yedi kasa şarap vardı.

There were seven cases of unsold wine in the cellar.

Şişe tıpalandı ve mahzende bir rafa konuldu.

The bottle was corked and put on a shelf in the cellar.

Benim mahzende iki tane üç fazlı güç jeneratörlerim var.

I have two three-phase power generators in my cellar.

Biz bütün o geceyi, ertesi günü, sonraki geceyi mahzende geçirdik.

We spent all of that night, the next day, and the next night in the cellar.