Translation of "Malları" in English

Bana malları gösterin.

Show me the goods.

Biz malları komisyonla satarız.

We sell goods on commission.

İngiliz malları ithalatları arttı.

Imports of British goods increased.

İthalat malları yüksek vergilere tabidir.

Import goods are subject to high taxes.

Onların malları en yüksek kalitedir.

Their goods are of the highest quality.

Hükümet, malları adaya helikopterle taşıdı.

The government transported goods to the island by helicopter.

Onlar o mağazada ithal malları satarlar.

They sell imports at that store.

186'sı en düşük teknolojili malları üretiyor.

186 of them manufacture the lowest-tech products.

Yani, Asya rekabetine rağmen, malları halen rekabet edebilirdi.

So, despite the Asian competition, their products were still competitive.

Bir tüccar malları alan ve satan bir kişidir.

A merchant is a person who buys and sells goods.

Aynı şekilde, sıradan insanların böylesine lüks malları satın almaya parasal güçleri yetemez.

As it is, ordinary people cannot afford to purchase such luxuries.

- Gizliden mal ihraç etmeye devam ettiler.
- Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.

They continued to export goods secretly.

Siz malları gelip alsanız da olur, biz size ulaştırıp versek de olur.

You can come pick up the goods, or we can bring them to you.

Bu malları yurt dışından ucuza alıyorlar ve daha sonra yurtta satmak için zam yapıyorlar.

They buy these goods cheaply overseas and then mark them up to resell at home.