Translation of "Mary'de" in English

Mary'de yeterince yok.

Mary can't get enough of it.

Tom ve Mary'de arabadaydı.

Tom and Mary were also in the car.

Bulaşıkları yıkama sırası Mary'de.

It's Mary's turn to wash the dishes.

Tom, Mary'de ne görüyor?

What does Tom see in Mary?

Tom'un Mary'de vakit geçirdiğini biliyordum.

- I knew Tom spent time over at Mary's.
- I knew that Tom spent time over at Mary's.

Tom Boston'lu ve Mary'de öyle.

Tom is from Boston and so is Mary.

Tom'un Mary'de ne gördüğünü merak ediyorum.

I wonder what Tom sees in Mary.

Tom'un Mary'de ne gördüğünden emin değilim.

I'm not sure what Tom sees in Mary.

Allah aşkına Tom Mary'de ne görüyor.

What in the world does Tom see in Mary?

Tom Mary'de bir değişiklik fark etti.

Tom noticed a change in Mary.

Mary'de Diyarbakır karpuzu gibi göt var.

Mary has more ass than a donkey farm.

Tom'un Mary'de ne gördüğünü hayal bile edemiyorum.

I can't imagine what Tom sees in Mary.

Tom, Mary'de bir yeme bozukluğu olabileceğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary may have an eating disorder.
- Tom thinks that Mary may have an eating disorder.

Tom bu köpek gibidir; Mary'de efendisini buldu.

Tom is like this dog; he's found his master in Mary.

Tom Mary'yi seviyor ve Mary'de onu seviyor.

Tom likes Mary, and Mary likes him.

Tom'da Mary'de Boston'da adresi yok, ancak onun telefon numarası var.

Tom doesn't have Mary's address in Boston, but he has her phone number.