Translation of "Onayladı" in English

0.011 sec.

Examples of using "Onayladı" in a sentence and their english translations:

Tom onayladı.

Tom approved.

Komite bütçeyi onayladı.

The committee approved the budget.

Annem planımı onayladı.

Mother approved my plan.

Tom başıyla onayladı.

Tom nodded his approval.

Tom onu onayladı.

Tom approved that.

Yönetici planımızı onayladı.

The manager approved our plan.

Yönetim bütçeyi onayladı.

The administration approved the budget.

Çekimi kim onayladı?

Who authorized the filming?

Bunu kim onayladı?

Who approved this?

Tom onayladı mı?

Did Tom approve?

Komite öneriyi onayladı.

The committee approved the proposal.

Patron projeyi onayladı.

The boss approved the project.

İspanya antlaşmayı onayladı.

Spain approved the treaty.

O, düğünü onayladı.

She approved of the wedding.

Komite eklemeyi onayladı.

The committee approved the addition.

Tom isteği onayladı.

Tom granted the request.

Toplantı tarihini onayladı.

He verified the date of the meeting.

Öğretmen onun planını onayladı.

The teacher approved his plan.

O benim planımı onayladı.

She approved of my plan.

Onun ifadesinin doğruluğunu onayladı.

He affirmed the truth of her statement.

Bakan bina planlarını onayladı.

The minister approved the building plans.

Bizim patron planımızı onayladı.

Our boss approved our plan.

Tom başını sallayarak onayladı.

Tom nodded his head in agreement.

Tom Mary'nin hikayesini onayladı.

Tom corroborated Mary's story.

FDA yeni ilacı onayladı.

The FDA approved the new drug.

Ebeveynlerin evliliğini onayladı mı?

Did your parents approve of your marriage?

Babası onun planını onayladı.

His father approved of his plan.

Sorumun cevabını başıyla onayladı.

She nodded in response to my question.

Annem sonunda planımızı onayladı.

My mother finally approved of our plan.

Ve mahkeme Gordon'ın hükmünü onayladı.

And so the Court upheld Gordon Hirabayashi's conviction.

Öğretmen, öğrenci konseyi kararını onayladı.

The teacher affirmed the decision of the student council.

Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.

The spokesman confirmed that the report was true.

Juri bir suç kararını onayladı.

The jury has returned a verdict of guilty.

Amcası insan klonlama gelişimini onayladı.

His uncle approved the development of human cloning.

Yüz tane millet, anlaşmayı onayladı.

One hundred nations ratified the treaty.

Tom sözleşmesini başı ile onayladı.

Tom nodded his agreement.

Amerikalıların çoğu Coolidge'in yaptığını onayladı.

Most Americans approved of what Coolidge did.

Amerikan Senatosu hızla antlaşmayı onayladı.

The American Senate quickly approved the treaty.

Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.

More than one hundred nations have approved the treaty.

Kongre ekim ayında kararı onayladı.

Congress approved the resolution in October.

Kongre nihayet Wilson'un önerilerini onayladı.

Congress finally approved Wilson's proposals.

Arabasında bir şeylerin ters gittiğini onayladı.

He confirmed that something was wrong with his car.

Meclis geçen hafta yeni yasayı onayladı.

Parliament approved the new law last week.

Tom karısının evlilik dışı ilişkisini onayladı.

Tom approved of his wife's extra-marital affair.

Kongre Ağustos 1969'da planı onayladı.

Congress approved the plan in August 1969.

Ertesi yıl, Fred Korematsu'nun enterne edilmesini onayladı.

And the next year, upheld Fred Korematsu's interment.

Tom bir şey söylemeden başı ile onayladı.

Tom nodded without saying anything.

- Senato, tasarıyı onayladı.
- Senato, tasarıyı kabul etti.

The senate approved the bill.

İngiliz Parlamentosu 1764 yılında Şeker Yasasını onayladı.

In 1764, the British Parliament approved the Sugar Act.

Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.

Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.

Annem ve babam benim Mary ile evlenmemi onayladı.

My parents approved of my marrying Mary.

- Tom UFO gördüğünü onayladı.
- Tom UFO gördüğünü doğruladı.

Tom affirmed that he saw a UFO.

Von Braun, Houbolt'un teklifini onayladı, ancak plan yüksek riskliydi.

Von Braun endorsed Houbolt’s proposal, but the plan was high-risk.

Tüm yabancıların emlak yatırımı yapmasına izin veren riskli bir kararnameyi onayladı.

risky decree that allowed any foreigner, regardless of their religion, to make real estate investments.

- Tom Mary'yi onayladı.
- Tom, Mary'yi kabul etti.
- Tom Mary'ye tam puan verdi.

Tom gave Mary a thumbs up.

Hükümet, İtalya nüfusunun çeyreğini barındıran kuzeydeki Lombardiya bölgesini ve diğer 14 vilayeti etkili biçimde tecrit edecek yeni kararnameyi onayladı.

The government approved a new decree which effectively locks down the region of Lombardy in the north and 14 other provinces, covering one quarter of the Italian population.