Translation of "Pahalıya" in English

0.007 sec.

Examples of using "Pahalıya" in a sentence and their english translations:

Bu bize pahalıya patladı.

That cost us a lot.

Onlar çok pahalıya mal oldu.

They cost too much.

Bu çok pahalıya mal oluyor.

It costs an arm and a leg.

Pahalıya mal olan bir hataydı.

It was a costly mistake.

Bu çok pahalıya mal olabilir.

It could be very costly.

Onun pahalıya mal olacağını sanmıyorum.

- I don't think that would cost much.
- I don't think that that would cost much.

Bu çok pahalıya mal olacak.

It's going to cost a lot of money.

Çünkü bu temizleme işlemi pahalıya patlıyor.

Because this familiar cleaning is expensive.

Bu bize pahalıya mal olacak mı?

Is this going to cost us a lot of money?

Bu bana çok pahalıya mal olmadı.

This didn't cost me very much.

Bu o kadar pahalıya mal olmadı.

It didn't cost that much.

Bu çok fazla pahalıya mal olmadı.

This didn't cost too much.

Bu bize çok pahalıya mal olmadı.

That didn't cost us very much.

Tatilleri harcamak bana çok pahalıya mal oluyor.

The holidays are costing me a lot.

Dışarıda yemek yemek çok pahalıya mal olur.

It costs a lot of money to eat out.

Uçakla gitmek sana daha pahalıya mal olur.

- It will cost you more to go by plane.
- It'll cost you more to go by plane.

Tom pahalıya mal olan bir hata yaptı.

Tom made a costly mistake.

Bunu yapmanın çok pahalıya mal olacağını biliyoruz.

- We know that doing that will cost a lot.
- We know doing that will cost a lot.

Bu bisiklet o kadar pahalıya mal olmadı.

This bicycle didn't cost that much.

Arabayı temizlemenin çok pahalıya mal olacağını sanmıyorum.

I don't think it will cost much to clean up the car.

Tom'un arabası ona çok pahalıya patlamış olmalıydı.

- Tom's car must've cost him a lot.
- Tom's car must have cost him a lot.

Bunun tamiri, yenisini almaktan daha pahalıya patlar.

It will cost you more fixing it than buying a new one.

Bu uzun vadede bana çok pahalıya mal oldu.

That cost me a lot in the long run.

Bu olacağını düşündüğüm kadar çok pahalıya mal olmadı.

It didn't cost as much as I thought it would.

Sanırım bu araba sana çok pahalıya mal oldu.

I suppose this car has cost you an arm and a leg.

Tom'un akşam yemeği için yediği pahalıya mal olmadı.

What Tom ate for dinner didn't cost much.

Apartman daireni döşemek size çok pahalıya mal olacak.

It'll cost you a lot to furnish your apartment.

Tom'un kızının düğünündeki içkiler ona çok pahalıya mal oldu.

- The drinks at Tom's daughter's wedding cost him a packet.
- The drinks at Tom's daughter's wedding cost him a bundle.

Bu, yaşam, para, ve malzemelerde çok pahalıya mal olmuştu.

It had been very costly in lives, money, and supplies.

Mary, yeni elbisesinin ona çok pahalıya mal olduğunu söyledi.

- Mary said her new dress cost her a lot.
- Mary said that her new dress cost her a lot.

Ve top üreticileri için, üretimde yapılan küçük bir değişiklik, onlara çok pahalıya mal olacak.

And for ball manufacturers, any little change to production would cost them a lot of money.