Translation of "Parsın" in English

0.004 sec.

Examples of using "Parsın" in a sentence and their english translations:

Ancak paniklediği belli olan parsın başka düşünceleri var.

But the leopard, clearly panicked, has other ideas.

Parsın sinirli ve heyecanlı olduğu için kendisini yaraladığını söylüyor.

He says he got injured because the leopard was irritated and excited.

Parsın ağzı... Belki iki buçuk santimden daha yakındı, sağ kulağımın hemen yanındaydı

The leopard’s mouth was right next to-- perhaps less than an inch, right next to my right ear