Translation of "Pişirdi" in English

Kek pişirdi.

He baked muffins.

"Kekleri kim pişirdi?" "Onları Alessandre pişirdi."

"Who baked the cakes?" "Alessandre baked them."

Bana balık pişirdi.

She cooked some fish for me.

O, eti pişirdi.

She cooked the meat.

Ona yemekler pişirdi.

She cooked him meals.

O kek pişirdi.

She baked brownies.

Tom ekmek pişirdi.

Tom baked bread.

Tom kahvaltı pişirdi.

- Tom cooked breakfast.
- Tom was the one who cooked breakfast.

O bisküvileri pişirdi.

- She baked cookies.
- She baked biscuits.
- She baked some biscuits.
- She made some biscuits.

Tom ne pişirdi??

What did Tom cook?

Tom makarna pişirdi.

Tom cooked spaghetti.

O üç kek pişirdi.

She baked three cakes.

Kocasına elmalı tart pişirdi.

She cooked her husband an apple pie.

Bana akşam yemeği pişirdi.

He cooked me dinner.

Tom akşam yemeğini pişirdi.

Tom cooked dinner.

Bu keki kim pişirdi?

Who baked this cake?

Tom biraz kurabiye pişirdi.

Tom baked some cookies.

Tom bazı kekler pişirdi.

Tom baked some muffins.

Tom üç turta pişirdi.

Tom baked three pies.

O bir jambon pişirdi.

She baked a ham.

O bir pasta pişirdi.

She baked a pie.

Arkadaşı için kek pişirdi.

She baked a cake for her friend.

Tom bir pasta pişirdi.

Tom baked a pie.

Tom browni kurabiye pişirdi.

Tom baked brownies.

Aşçı eti ızgarada pişirdi.

The cook broiled the meat.

Tom bir jambon pişirdi.

Tom baked a ham.

Tom dün ekmek pişirdi.

Tom baked bread yesterday.

Tom bifteği ızgarada pişirdi.

Tom grilled the steak.

Tom bu kurabiyeleri pişirdi.

Tom baked these cookies.

- Büyükanne lezzetli bir pasta pişirdi.
- Büyükanne lezzetli bir kek pişirdi.

The godmother baked a delicious cake.

Annem patatesi çok iyi pişirdi.

My mother cooked the potatoes very well.

Karım lezzetli bir yemek pişirdi.

My wife has cooked a delicious meal.

Tom bana bir kek pişirdi.

Tom baked me a cake.

Tom Mary'ye bir kek pişirdi.

Tom baked Mary a cake.

O, akşam yemeğini kendisi pişirdi.

She cooked the dinner herself.

Onun için öğle yemeği pişirdi.

He cooked dinner for her.

Tom, Mary için yemek pişirdi.

- Tom cooked dinner for Mary.
- Tom cooked Mary dinner.

Annem benim için kurabiye pişirdi.

My mom baked cookies for me.

O bir elma turtası pişirdi.

She baked an apple pie.

Tom üç somun ekmek pişirdi.

Tom baked three loaves of bread.

Tom üç düzine kurabiye pişirdi.

Tom baked three dozen cookies.

Tom bir elmalı tart pişirdi.

Tom baked an apple pie.

Tom bana akşam yemeği pişirdi.

Tom cooked me dinner.

Tom bütün kendi yemeklerini pişirdi.

Tom cooked all his own meals.

Tom üç tane kek pişirdi.

Tom baked three cakes.

Büyükannem büyük bir hindi pişirdi.

My grandmother cooked a big turkey.

Leyla, Fadıl'a akşam yemeği pişirdi.

Layla cooked Fadil dinner.

Tom bu sabah ekmek pişirdi.

Tom baked bread this morning.

Tom bizim için spagetti pişirdi.

Tom cooked spaghetti for us.

Tom dün gece yemek pişirdi.

Tom cooked last night.

Tom bana biraz kurabiye pişirdi.

- Tom baked some cookies for me.
- Tom baked me some cookies.

Sami, Leyla için yemek pişirdi.

Sami cooked for Layla.

O bize harika bir yemek pişirdi.

She cooked us a wonderful meal.

Annem doğum günüm için pasta pişirdi.

My mother baked a cake for my birthday.

O dün gece sebze çorbası pişirdi.

She cooked vegetable soup last night.

Tom bize lezzetli bir yemek pişirdi.

- Tom cooked us a delicious meal.
- Tom cooked a delicious meal for us.

Tom Mary'ye bir elmalı turta pişirdi.

- Tom baked Mary an apple pie.
- Tom baked an apple pie for Mary.

Mary etkileyici bir akşam yemeği pişirdi.

Mary cooked an impressive dinner.

O, kendine iyi bir yemek pişirdi.

She cooked herself a good meal.

Bize lezzetli bir akşam yemeği pişirdi.

She cooked us a delicious dinner.

Tom Mary için bir pasta pişirdi.

- Tom baked a cake for Mary.
- Tom baked Mary a cake.

O, benim için biraz balık pişirdi.

She cooked some fish for me.

Tom tam hoşlandığım şekilde biftek pişirdi.

Tom cooked the steak just the way I like it.

Tom tatlı için bir turta pişirdi.

Tom has baked a pie for dessert.

O geldi ve bana yemek pişirdi.

He came over and cooked dinner for me.

O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.

She baked bread and cakes in the oven.

Tom karısına bir kabak böreği pişirdi.

Tom baked his wife a pumpkin pie.

Tom bizim için akşam yemeği pişirdi.

- Tom cooked dinner for us.
- Tom cooked us dinner.

Tom benim için biraz balık pişirdi.

Tom cooked some fish for me.

Tom bazı kalp şeklinde kurabiyeler pişirdi.

Tom baked some heart-shaped cookies.

Tom bize güzel bir yemek pişirdi.

Tom cooked us a nice meal.

Tom kendine iyi bir yemek pişirdi.

Tom cooked himself a good meal.

Tom akşam yemeği için spagetti pişirdi.

Tom cooked spaghetti for dinner.

Tom parti için birkaç turta pişirdi.

Tom baked a couple of pies for the party.

Mary benim için biraz kurabiye pişirdi.

Mary baked some cookies for me.

Tom bu kurabiyeleri bu sabah pişirdi.

Tom baked these cookies this morning.

Tom Pazartesi günü akşam yemeği pişirdi.

Tom cooked dinner on Monday.

Tom akşam yemeği için ne pişirdi?

What did Tom cook for dinner?

Tom parti için bir pasta pişirdi.

Tom baked a cake for the party.

Tom, Mary'ye biraz çikolatalı kek pişirdi.

- Tom baked some brownies for Mary.
- Tom baked Mary some brownies.

Tom, Mary için akşam yemeği pişirdi.

Tom cooked supper for Mary.

Sami, Leyla'yı bir akşam yemeği pişirdi.

Sami cooked Layla a dinner.

Tom Mary'ye en sevdiği yemeği pişirdi.

Tom cooked Mary her favorite dish.

Tom patatesleri soydu ve onları pişirdi.

Tom peeled the potatoes and cooked them.

İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.

The two boys cooked their meal between them.

O, karısı hastayken kendisi için yemekler pişirdi.

He cooked meals for himself when his wife was sick.

Tom Mary'ye partisi için bir kek pişirdi.

Tom baked Mary a cake for her party.

O, öğle yemeği için bir pasta pişirdi.

She has baked a cake for lunch.