Translation of "Restoranına" in English

- Japon restoranına gidelim.
- Bir Japon restoranına gidelim!

Let's go to a Japanese restaurant!

Japon restoranına gidelim.

Let's go to a Japanese restaurant!

Vegan restoranına gidelim.

Let's go to the vegan restaurant.

Bir Japon restoranına gidelim.

- Let me take you to a Japanese restaurant.
- Let's go to a Japanese restaurant.

Bir Çin restoranına gidelim.

Let's go to a Chinese restaurant.

Bir Japon restoranına gidiyoruz!

We're going to a Japanese restaurant!

Sizi bir Japon restoranına götüreyim.

Let me take you to a Japanese restaurant.

Arabayla bir Japon restoranına gideceğim.

I'm going to drive to a Japanese restaurant.

Park Caddesindeki Çin restoranına gidelim.

Let's go to the new Chinese restaurant on Park Street.

Kate babamın restoranına doğru koştu.

Kate ran to my father's restaurant.

Biz bir Tayland restoranına gittik.

We went to a Thai restaurant.

Tom özellikle İtalyan restoranına gitmeyi sever.

Tom especially likes going to Italian restaurants.

Tom Mary'yi bir İtalyan restoranına götürdü.

Tom took Mary to an Italian restaurant.

Yokohama'daki bir Çin restoranına yemek yemeye gittim.

I went to eat at a Chinese restaurant in Yokohama.

Park Caddesi'ndeki yeni Çin restoranına gitmemizi öneriyorum.

I suggest that we go to that new Chinese restaurant on Park Street.

O, şu Çin restoranına yemek yemeye gidiyor.

He is going to that Chinese restaurant to eat a meal.

Park Street'teki şu Japon restoranına hiç gittin mi?

Have you ever been to that Japanese restaurant on Park Street?

Tom Mary'yi akşam yemeği için bir sahil restoranına götürdü.

Tom took Mary to a beachfront restaurant for dinner.

Ve peki ya bu gece bir Japon restoranına gitseydik?

And what if we went to a Japanese restaurant tonight?

Ben bir Japon restoranına gittiğimde yanımda eve tek kullanımlık çubuklar götürürüm.

Whenever I go to a Japanese restaurant, I take the disposable chopsticks home with me.

Sen hiç Tom'un restoranına gittin mi? O hoş küçük bir yer.

Have you ever been to Tom's restaurant? It's a nice little spot.

Biz her zaman oraya gidiyoruz! Değişlik olsun diye bir Fransız restoranına gidelim.

We're always going there! Let's go to a French restaurant for a change.

- Tom, özellikle İtalyan restoranlarına gitmeyi seviyor.
- Tom özellikle İtalyan restoranına gitmeyi sever.

Tom especially likes going to Italian restaurants.

Mary'nin kocası geçmiş yıl dönümü yemekleri için onu lüks bir Fransız restoranına götürdü.

Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.

Herhangi bir tür Tayland yiyeceği asla yemedim, bu yüzden büyük annemle birlikte bir Tayland restoranına gitme hakkında oldukça heyecanlıyım.

I had never eaten any kind of Thai food, so I was pretty excited about going to a Thai restaurant with my grandmother.