Translation of "Sami'yi" in English

0.006 sec.

Examples of using "Sami'yi" in a sentence and their english translations:

- Sami'yi arayacağım.
- Sami'yi çağıracağım.

I'll call Sami.

- Sami'yi çağırıyorum.
- Sami'yi arıyorum.

I'm calling Sami.

- Sami'yi tanıyor musun?
- Sami'yi tanıyor musunuz?

Do you know Sami?

- Allah Sami'yi sınıyordu.
- Tanrı Sami'yi deniyordu.
- Allah Sami'yi imtihan ediyordu.

God was testing Sami.

Sami'yi çiftlikte gördüm.

I saw Sami on the farm.

Leyla, Sami'yi reddetti.

Layla rejected Sami.

Leyla, Sami'yi tanıdı.

Layla recognized Sami.

Leyla, Sami'yi vurdu.

- Layla hit Sami.
- Layla struck Sami.

Leyla, Sami'yi korudu.

Layla protected Sami.

Leyla, Sami'yi koruyamadı.

Layla wasn't able to protect Sami.

Leyla, Sami'yi sevdi.

Layla did love Sami.

Leyla, Sami'yi öpüyordu.

Layla was kissing Sami.

Leyla, Sami'yi kurtaramadı.

Layla couldn't save Sami.

Kurşun, Sami'yi sıyırdı.

The bullet missed Sami.

Leyla, Sami'yi hatırlıyor.

Layla remembers Sami.

Sami'yi çok sevdim.

I loved Sami a lot.

Sami'yi kaçıranlar tutuklandı.

Sami's kidnappers were arrested.

- Sami'yi ne katile dönüştürdü?
- Sami'yi katile ne dönüştürdü?

What turned Sami into a killer?

- Leyla, Sami'yi canlı bıraktı.
- Leyla, Sami'yi hayatta bıraktı.

Layla left Sami alive.

- Leyla, Sami'yi öldürmek istedi.
- Leyla, Sami'yi öldürmek istiyordu.

Layla wanted to kill Sami.

Leyla, Sami'yi çok sevdi.

Layla loved Sami very much.

Leyla, Sami'yi evine çekti.

Layla lured Sami to her house.

Leyla, Sami'yi öldürmeye çalışıyor.

Layla is trying to kill Sami.

Leyla, Sami'yi duvara itti.

Layla pushed Sami to the wall.

Leyla, Sami'yi öldürmüş olabilirdi.

Layla could have killed Sami.

Leyla, Sami'yi başından vurdu.

Layla shot Sami through his head.

Leyla, Sami'yi terk edemez.

Layla can't leave Sami.

Leyla, Sami'yi kurtarmaya çalıştı.

Layla tried to save Sami.

Leyla, Sami'yi kafasından vurdu.

Layla shot Sami in the head.

Leyla, Sami'yi arabadan çıkardı.

Layla pulled Sami out of the car.

Leyla, Sami'yi savunmaya çalıştı.

Layla tried to defend Sami.

Leyla, Sami'yi yakalamaya çalıştı.

Layla tried to get Sami up.

Leyla, Sami'yi asla unutmayacak.

Layla will never forget Sami.

Leyla, Sami'yi liseden hatırlıyor.

Layla remembers Sami from high school.

Leyla, Sami'yi ortaokuldan hatırlıyordu.

Layla remembered Sami from junior high school.

Leyla, Sami'yi zekasıyla yendi.

Layla outsmarted Sami.

Layla Sami'yi öpmek istedi.

Layla wanted to kiss Sami.

Layla Sami'yi dışarıda öptü.

Layla kissed Sami in public.

Leyla, Sami'yi öldürmeye çalıştı.

Layla tried to kill Sami.

Leyla, Sami'yi yerde gördü.

Layla saw Sami on the ground.

Leyla yine Sami'yi bıçakladı.

Layla stabbed Sami again.

Leyla çadırında Sami'yi bekliyordu.

Layla was waiting for Sami in her tent.

Hepimiz Sami'yi çok severiz.

We all adore Sami.

Sami'yi korkunç hikâyeler ilgilendirmez.

Sami isn't into scary stories.

Leyla, Sami'yi birkaç kez aradı.

Layla called Sami a couple of times.

Leyla, Sami'yi boşanmakla tehdit etti.

Layla threatened Sami with divorce.

Leyla, Sami'yi çok iyi tanıyordu.

Layla knew Sami all too well.

Leyla, Sami'yi öldürmek zorunda kaldı.

Layla was forced to kill Sami.

Leyla'nın Sami'yi öldürmeye çalıştığına inanıyorum.

I believe that Layla is trying to kill Sami.

Leyla, Sami'yi sopayla ölümüne dövdü.

Layla bludgeoned Sami to death.

Leyla, Sami'yi sağ omzundan vurdu.

Layla shot Sami through his right shoulder.

Leyla, Sami'yi gözlerinin arasından vurdu.

Layla shot Sami between the eyes.

Leyla, Sami'yi saldırgan olmakla suçladı.

Layla accused Sami of being the attacker.

Leyla, Kahire'de Sami'yi ziyaret etti.

Layla visited Sami in Cairo.

Leyla, Sami'yi açık kollarla karşıladı.

Layla welcomed Sami with open arms.

Leyla, Sami'yi sığ mezara gömdü.

Layla buried Sami in the shallow grave.

Leyla, Sami'yi para yüzünden öldürdü.

Layla killed Sami over money.

Leyla geri gelip Sami'yi öldürecek.

Layla is going to come back and kill Sami.

Leyla, Sami'yi pek iyi tanımıyordu.

Layla didn't know Sami very well.

Leyla, Sami'yi görmek için heyecanlanıyordu.

Layla thrilled to see Sami.

Leyla, Sami'yi alışveriş merkezine götürdü.

Layla drove Sami to the shopping mall.

Leyla fiziksel olarak Sami'yi yenemezdi.

Layla couldn't physically overpower Sami.

Leyla, Sami'yi çok mutlu etti.

Layla made Sami very happy.

Leyla, Sami'yi arabadan dışarı sürükledi.

Layla dragged Sami out of the car.

Hiç kimse satrançta Sami'yi yenemez.

No one can beat Sami at chess.

Leyla, Sami'yi kamp gezisine götürdü.

Layla took Sami on a camping trip.

Leyla'nın tek alternatifi Sami'yi öldürmekti.

Layla's only alternative was to kill Sami.

Leyla, oğlu Sami'yi bodruma kilitledi.

Layla locked her son Sami in the basement.

Leyla, Sami'yi disipline etmeye çalıştı.

Layla tried to discipline Sami.

Leyla, Sami'yi yumuşakça ağzından öptü.

Layla kissed Sami softly on the mouth.

Polis, Sami'yi hiçbir yerde bulamadı.

Police couldn't find Sami anywhere.

Leyla, Sami'yi keman gibi çaldı.

Layla played Sami as a violin.

Gerçekten Sami'yi beğeniyorsun, değil mi?

You really like Sami, don't you?

Sami'yi incitecek hiçbir şey yapmadım.

I didn't do anything to hurt Sami.

Leyla'nın annesi Sami'yi hor gördü.

Layla's mother despised Sami.

Giderken Sami'yi otobüs durağına bırak.

Give Sami a ride to the bus stop.

Sami'yi onu yaptığım için asla affetmeyeceğim.

I will never forgive Sami for doing that.

Leyla, Sami'yi korumak için yalan söyledi.

Layla lied to protect Sami.

Leyla, Sami'yi öldürdüğünü asla inkar etmedi.

Layla never denied that she killed Sami.

Leyla, Sami'yi öldürmek zorunda kaldığını söyledi.

Layla said that she was forced to kill Sami.

Leyla, Sami'yi canlı gören son kişiydi.

Layla was the last person to see Sami alive.

Leyla arkadaşlarının önünde Sami'yi küçük düşürdü.

Layla humiliated Sami in front of his friends.

Leyla, uyuduğu sırada Sami'yi başından vurdu.

Layla shot Sami in the head while he slept.

Leyla, Sami'yi bir Ferrari satın aldı.

Layla bought Sami a Ferrari.

Leyla, Sami'yi öldürdü ve sonra kaçtı.

Layla killed Sami and then fled.

Leyla, Sami'yi arkadaşlarından biri aracılığıyla tanıyordu.

Layla knew Sami through one of her friends.

Leyla, Sami'yi çizgi üstünde tutmaya çalıştı.

Layla tried to keep Sami on the line.

Leyla bir daha asla Sami'yi göremeyecek.

Layla is never going to see Sami again.

Leyla Sami'yi bir halı dükkânına götürdü.

Layla took Sami to a carpet shop.

Leyla her şey için Sami'yi suçladı.

Layla blamed everything on Sami.

Leyla fiziksel olarak Sami'yi yenemeyeceğini biliyordu.

Layla knew that she couldn't physically overpower Sami.

Leyla umutsuzca Sami'yi hayatta tutmaya çalıştı.

Layla desperately tried to keep Sami alive.

Leyla, Sami'yi nerede arayacağını daima biliyordu.

Layla always knew where to look for Sami.

Leyla, kızının Sami'yi tekrar görmesini yasakladı.

Layla forbade her daughter from seeing Sami again.

Leyla on dört kez Sami'yi aradı.

Layla called Sami fourteen times.

Leyla, Sami'yi kalbi kırık bırakarak Mısır'a taşındı.

Layla moved to Egypt, leaving Sami heartbroken.

- Leyla, Sami'yi terk ediyordu.
- Leyla, Sami'den ayrılıyordu.

Layla was leaving Sami.

Leyla kendi hayatını kurtarmak için Sami'yi vurdu.

Layla shot Sami to save her life.

Leyla kendi hayatını kurtarmak için Sami'yi öldürdü.

Layla killed Sami to save her life.