Translation of "Seçtiler" in English

Bağlı adamlar seçtiler .

a code of honour.

Öğrenciler onu başkan seçtiler.

- The students chose her chairman.
- The students chose her to be the chairman.

Onlar onu başkan seçtiler.

They elected her chairperson.

Onlar onu cumhurbaşkanı seçtiler.

They elected her president.

John'ı takımlarının kaptanı seçtiler.

They elected John captain of their team.

Onu temsilcileri olarak seçtiler.

They chose him as their representative.

Tom'u kendilerine lider seçtiler.

They chose Tom as their leader.

Taro'yu takımlarının kaptanı seçtiler.

They elected Taro captain of their team.

Onun için beni seçtiler.

They chose me for that.

Onlar onu liderleri olarak seçtiler.

They chose him for their leader.

Onlar onu ABD Başkanı seçtiler.

They elected him President of the USA.

Onlar Peter'i kaptan olarak seçtiler.

They chose Peter as captain.

Onlar yeni bir hükümet seçtiler.

They have elected a new government.

Onlar onu belediye başkanı seçtiler.

They got him elected Mayor.

John'u takım kaptanı olması için seçtiler.

- They chose John to be the captain of the team.
- They chose John as the captain of the team.

Onu belediye başkanı olması için seçtiler.

They elected her to be the mayor.

Onu büyük bir çoğunlukla belediye başkanı seçtiler.

They elected him mayor by a large majority.

O güzel olduğu için kızlar Mary'yi seçtiler.

The girls picked on Mary because she was pretty.

Tom ve Mary, balayıları için Hawaii'yi seçtiler.

Tom and Mary chose Hawaii for their honeymoon.

Onlar duvarı boyamak için bir sanatçı seçtiler.

They selected an artist to paint the wall.

Duvarı boyamak için dünyanın en iyi sanatçılarını seçtiler.

They selected the world's best artists to paint the wall.

Ve bu yüzden Fransız sisteminde 180 derece değişiklik yapmak isteyen bir başkan seçtiler.

and this is why they´ve chosen a politician who wants to make a 180º shift in the French

Fadıl ve Leyla, erkek arkadaş ve kız arkadaş olarak vakitlerini birlikte geçirmeyi seçtiler.

Fadil and Layla chose to spend their time together as boyfriend and girlfriend.