Translation of "Sorduğun" in English

Sorduğun bu mu?

Is that what you're asking?

Tom'a sorduğun neydi?

What was it you asked Tom?

Bana sorduğun neydi?

What was it you asked me?

Onlara sorduğun neydi?

- What was it you asked them?
- What did you ask them?

Ona sorduğun neydi?

What was it you asked him?

İyiyim, sorduğun için teşekkürler!

- I'm fine, thanks for asking.
- I'm fine, thanks for asking!

Beni sorduğun için teşekkürler.

Thanks for asking me.

Sorduğun için teşekkür ederim.

Thank you for asking.

Senin ona sorduğun neydi?

- What was it you asked her?
- What did you ask her?

Bana sorduğun için teşekkür ederim.

Thank you for asking me.

O soruyu sorduğun için memnunum.

I'm glad you asked that question.

Bana bu soruyu sorduğun için memnunum.

I'm glad you ask me that question.

Bir soru sorduğun zaman bir cevap beklersin.

When you pose a question, you expect an answer.

Tom'u bul ve bana sorduğun şeyi ona sor.

Find Tom and ask him what you just asked me.

"Nasılsınız, James?" "İyiyim, sorduğun için teşekkürler. Tanıştığıma memnun oldum."

"How do you do, James?" "Fine, thanks for asking. Nice to meet you."