Translation of "Tekstil" in English

0.003 sec.

Examples of using "Tekstil" in a sentence and their english translations:

Tekstil süpergücü oluyorlar.

They are becoming a textile superpower.

Mary bir tekstil sanatçısı.

Mary is a textile artist.

Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.

Valentina's mother worked in a textile plant.

Ve iki milyondan fazla sahte tekstil ürünü ele geçirildi

and over two million finished counterfeit clothing products were seized,

Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.

Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant.

Bangladeş'te bir tekstil fabrikası çöktüğünde 1000 işçiden daha fazlası öldü.

More than a 1000 workers died when a textile factory collapsed in Bangladesh.

Bunun anlamı, tekstil ürünlerini satmak isterseler, bunun Cibuti Limanı aracılığıyla yapmak zorundalar.

This means, whenever they want to sell their textiles, they have to do so through the Djibouti

İmparatorluk onun gelişmeye başlayan tekstil sektörü için kaynak arayışı içinde, doğuya açıldı.

The empire expanded eastward, in search of resources for its burgeoning textile industry.

Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü.

The textile factory's windows are fitted with iron bars so when a fire broke out inside the factory, most of the workers died.

Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı.

Valentina started school in 1945 when she was eight years old. She left school to begin working in a textile plant in 1953.