Translation of "Verandada" in English

Verandada bekliyorum.

I'm waiting on the porch.

Tom verandada.

Tom is on the porch.

Tom verandada oturuyordu.

Tom was sitting on the stoop.

Tom arka verandada.

Tom is on the back porch.

Köpek verandada uyuyor.

- The dog is sleeping on the porch.
- A dog is sleeping on the porch.

Tom dışarıda verandada.

Tom is out on the veranda.

Sadece verandada sigara içebilirsin.

You can only smoke on the patio.

Dışarıda verandada yiyebileceğimizi düşündüm.

- I thought we could eat out on the patio.
- I thought that we could eat out on the patio.

- Sundurmada bekleyelim.
- Verandada bekleyelim.

Let's wait on the porch.

Verandada öğle yemeği yiyelim.

Let's have lunch on the patio.

Tom hâlâ verandada bekliyor.

Tom is still waiting on the porch.

Arka verandada oturmayı seviyorum.

I like sitting on the back porch.

Verandada bir masan var mı?

- Do you have a table in the patio?
- Do you have a table on the patio?

Tom verandada oturmuş, gazete okuyor.

Tom sat on the porch reading the newspaper.

Çocuklar verandada bir aperitif yiyorlar.

The children are having a snack on the patio.

Tom verandada Mary'nin yanında oturdu.

Tom sat down beside Mary on the porch.

Mary hazırlanırken Tom verandada bekledi.

Tom waited on the porch while Mary got ready.

Tom senin için verandada bekliyor.

Tom is waiting on the porch for you.

Tom arka verandada, değil mi?

Tom is on the back porch, isn't he?

Tom verandada oturuyordu, bir dergi okuyordu.

Tom was sitting on the porch, reading a magazine.

Tom verandada oturdu ve çay içti.

Tom sat on the porch and drank tea.

Tom ve Mary verandada birlikte yalnızdılar.

Tom and Mary were alone together on the porch.

Tom ve Mary verandada yemek yiyorlar.

Tom and Mary are eating on the veranda.

Tom sabahı verandada gazeteyi okuyarak geçirdi.

Tom spent the morning on the porch, reading the newspaper.

Tom ve Mary kahve içerken verandada oturuyorlardı.

Tom and Mary are sitting on the porch drinking coffee.

Tom sadece bir şey yapmadan verandada oturuyor.

Tom is just sitting on the porch, doing nothing.

Tom ve Mary verandada oturup birbirleriyle konuşuyorlar.

Tom and Mary are sitting on the porch talking to each other.

Bizim verandada dikili çiçek çok güzel kokulu.

The flower planted on our porch is very fragrant.

Tom arka verandada tek başına dans ediyordu.

Tom was dancing by himself on the back porch.

Tom, verandada Mary ile öğle yemeği yiyordu.

Tom was having lunch with Mary on the veranda.

Tom bir puro içerken verandada tek başına oturdu.

Tom sat alone on the porch smoking a cigar.

Ön verandada kim bu çamurlu ayak izlerini bıraktı?

Who left these muddy footprints on the front porch?

Tom eve giremediği için dün gece verandada uyudu.

Tom slept on the porch last night because he'd locked himself out of his house.

Tom ve Mary verandada bir masada birbirlerinin karşısında oturuyorlardı.

Tom and Mary were sitting across from each other at a table on the veranda.

Tom eve geldiğinde, ailesinin onu beklerken verandada otururken buldu.

When Tom got home, he found his parents sitting on the porch waiting for him.