Translation of "Vermemeye" in English

Onun olmasına izin vermemeye çalışacağız.

We'll try not to let that happen.

Tom ifade vermemeye karar verdi.

Tom decided not to testify.

Bunun tekrar olmasına izin vermemeye çalışacağız.

We'll try not to let it happen again.

Duygularımın kararımı gölgelemesine izin vermemeye çalışıyorum.

I try not to let my emotions cloud my judgment.

Başkan Roosevelt, Japonya'da hemen karşılık vermemeye karar verdi.

President Roosevelt decided not to strike back at Japan immediately.

Onun tekrar olmamasına asla izin vermemeye hemen karar verdim.

I decided then and there to never let that happen again.

Tom'un bunu yapmasına izin vermemeye ne zaman karar verdin?

When did you decide not to permit Tom to do that?

Sen ne zaman Tom'un onu yapmasına izin vermemeye karar verdin?

- When did you decide to not to let Tom do that?
- When did you decide to not to allow Tom to do that?

- Tom'un onu yapmasına izin vermemeye ne zaman karar verdin?
- Sen ne zaman Tom'un onu yapmasına izin vermeye karar verdin?

- When did you decide not to let Tom do that?
- When did you decide to not to let Tom do that?